24 Nisan 2024
İstanbul
AHLAK

Peki ya sen…Yaşananlardan Ders Çıkarmaya Hazır mısın?

Bir gün güneş, bir gün bulut, bir gün yağmur… Tabiat bizim ruh halimize ayak uyduruyor.

İnsan, doğanın bir parçası olduğunu ne zaman unuttu? Makineler yapıp ona egemen olduğunda mı? Sanayi devriminden sonra kentleri kuşatıp beton evlerde yaşamaya başladıktan sonra mı? İnsanın yeryüzündeki uzun serüvenini düşünecek olursak bunun zamanını tam olarak bilmek oldukça güç. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, insan doğanın parçası olduğunu unuttu; doğadaki öteki canlıların yaşam haklarının olduğunu da… Bu dünyayı onlarla paylaştığımızı da…Doğadan uzaklaşan ve doğanın bir parçası olduğunu unutan insan, doğadaki yer altı yer üstü bütün zenginlikleri yalnız kendi çıkarları uğruna kullanmaya, kullanırken de yıkıp yok etmeye başladı.

Ne kadar imkansız gelse de gerçek keşif, içe doğru olan keşiftir.

Sen evrenden küçük değilsin!

Evren sensin.

Büyük, güçlü ve gizemli.

Sonsuz ve sınırsız bir evren senin içinde gizli.

“Uçamazsan koş, koşamazsan yürü, yürüyemezsen sürün. Ama ne yaparsan yap ilerlemek zorundasın.”

Şimdi şöyle bir düşün…

Hayatın ne kadarda sığ ve sıkıcıydı. Her gün sabah neye hizmet ettiğini bilmeden başladığın gününü neler ile dolduruyordun? Apar topar yapılan kahvaltılar, kısa kısa sıkıştırılmış toplantılar ve dost sohbetleri, yorgun argın yenilen yemekler ve tükenmişlik içerisinde alınan bir uyku. Her gün görmekten şikayet ettiğin yüzler.

her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden,
her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan, sevmediği hayatı yaşayan, sevmediği işi yapan, sevmediği kişilerle yaşayan,
kalabalıklar yüzünden yaşamaya karşı ne bir sevgi, ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen”(Maksim Gorki) şikayet ettiğimiz  hayatlarımız vardı belki çoğumuzun. Kim olduğunun, ne olduğunun önemi yok! Hepimiz istisnasız her birimiz bu durumdaydık.

Tüm dünyayı yönetmek ve kullanma dürtüsü gittikçe artarken, Belli ki evren  bize kim olduğumuzu anlatmak ve hatırlatmak için çaba sarf ediyor. Yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun, gezdiğimiz yerlerin ,aldığımız nefesin, denizin ve toprağın kokusunun, güneşin ve ayın, kuşların cıvıltısının, ağaçların hışırtısının içselleştiği ve küçücük dünyamızın bize ne kadar yettiğini anladığımız bu verimli ve keyifli ara için sana şükürler olsun diyeceğiz artık.

Peki ya sen…Yaşananlardan Ders Çıkarmaya Hazır mısın?

 Sonra ne olacak?

Hayatlarımız bundan sonra nasıl ilerleyecek? Bizler balık hafızalıyız bunu da unutup tekrar aynı hayatlarımıza döner miyiz diye soranlarınız vardır elbette. Evet, kimimiz aynı hayatlara döneceğiz, kimimiz dersler çıkarmış ve dönüşmüş olarak hayatlarımıza devam edeceğiz.

Peki; siz nasıl hazırlıyorsun kendinizi yeni hayatlarınıza? Nasıl dersler çıkardınız mesela.

Bundan sonra nasıl uyanacaksınız ve nasıl uykuya dalacaksınız.Mesela kimi kırdığınızı,kime neden haksızlık ettiğinizi belki de söyleyemediğiniz son kelimelerinizi kime neleri nasıl anlatacaksınız.Bunu düşünmek için bol bol vaktimiz var. Geç olmadan yaşayalım şu dünyayı… 

Eskisi gibi değil,Yeni ve en iyi şekilde.

“HER ŞEY SENİNLE BAŞLAR VE SENİNLE SON BULUR.

 

About The Author

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video

X