28 Mart 2024
İstanbul
SAĞLIKLI YAŞAM

Alerjik Reaksiyonlarınız İçin Doğal Esansiyel Yağ Tedavisi

Sevgili Okurlarım,yaz döneminden sonbahara geçiş ve ısı değişimi gibi faktörler büyük önem taşır. Çünkü sonbaharda doğadaki kış hazırlığı ile birlikte insanlarda da bedensel değişiklikler ortaya çıkar. Dolayısıyla insan ile doğa arasında birbirine uyum süreci başlar. Yazın sürekli açık havada geçirilen zamanların ardından, sonbaharın gelmesi ve havaların aniden soğumasıyla yeniden kapalı ortamlara dönüş başlamaktadır. Dolayısıyla güneşten daha az yararlanılır oysa sonbaharda da güneşin faydalı etkilerinden yararlanmak çok önemlidir.

Söz konusu alerji olunca, akla hep ilkbahar geliyor oysa sonbaharda da bu tür rahatsızlıklara sıkça rastlanabiliyor. Birtakım risk faktörleri nedeniyle alerjik bünyeye sahip kişiler sonbaharda da sokağa çıkamayacak hale gelebiliyor. Ancak alınacak önlemler ve tedavi yöntemleri kişilerin bu süreci konforlu bir şekilde atlatmasına yardımcı oluyor.

Sonbaharda alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını tetikleyen başlıca alerjenler ev tozu akarlarıdır. Bir diğer neden de nem faktörüdür. Yağmurların artıp, özellikle de dökülen yaprakların nemli ortamda kalması küf mantarı sporlarının ortaya çıkmasına yol açar. Bu mantarlar rüzgarla yayıldığından, açık havada bulunmak küf mantarı alerjisi olan kişilerin şikayetlerini artırabilir. Ayrıca bu dönmede alerjik reaksiyonları tetikleyen bir diğer önemli alerjen ise yabani otlardır. Ağustos ayı ortasından başlayan ve Kasım ayı sonlarına kadar devam eden yabani otlardan yayılmaya başlayan polenler, yağışlarla birlikte artan küf mantarı sporları ve kapalı mekanda oluşan ev tozu akarları çevresel faktörler ile buluşarak üst solunum yolu alerjilerini ve astımı tetikler.

Bu belirtilere dikkat!

  • Gözlerde kaşıntı ve sulanma
  • Burunda tıkanıklık
  • Aşırı burun ya da geniz akıntısı
  • Boğazda kaşıntı ya da takılma hissi
  • Kuru öksürük
  • Kronik yorgunluk
  • Nefes darlığı
  • Uzayan ya da geçmeyen kronik öksürük
  • Göğüste hırıltı ya da ıslık sesi
  • Tam göğsün ön tarafında kaşıntı hissi

Alerji tedavisi için yararlanabileceğiniz en etkili esansiyel yağ

Geçtiğimiz 50 yıl içerisinde endüstriyelleşen dünyada alerjik hastalıkların ve rahatsızlıkların görülme oranı gittikçe arttı. Bahar nezlesi (1) olarak bilinen alerjik rinit (2) ve hepimizin yakından bildiği mevsimsel alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin hassaslaşıp çevresel faktörlere karşı aşırı duyarlı hale geldiğinde ve bu faktörlere aşırı tepki gösterdiğinde oluşuyor.

Günümüzde 40 ila 60 milyon Amerikalı alerjik rinitten muzdarip ve bu rakam özellikle çocuklarda artmaya devam ediyor. Tedavi edilmediğinde alerjiler tıkalı ve akıntılı burun, hapşırık, göz yaşarması, baş ağrısı, koku duyusunun bozulması gibi sorunlara neden olabiliyor. Alerjiler, bazı kişilerde iltihap ve nefes darlığına neden olabilirken, ölümcül sonuçlar da doğurabiliyor.

Alerji problemi yaşayan kişilere çoğu zaman alerjik etkenlerden uzak durmaları tavsiye edilirken, hem mevsimlerin değişiyor olması hem de gıda endüstrisi ve çevresel toksinlerden etkilenen bağışıklık sistemimiz nedeniyle bu oldukça zor. Neyse ki, bazı esansiyel yağlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirmede ve alerji semptomlarını tedavi etmede doğal ve güvenli bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Bu yağlar vücudu kimyasal olarak destekleme yetisine sahipken, vücudun hipersensitivitenin üstesinden gelmesine de yardımcı oluyor.

Esansiyel yağlar alerjiyle nasıl savaşıyor?

Alerjik reaksiyonlar bağışıklık sisteminde başlıyor. Alerjenler bağışıklık sistemini kandırarak, alerjenin istilacı olduğuna ikna ediyor. Böylelikle bağışıklık sistemi aslında zararsız bir madde olan alerjenlere karşı aşırı tepki gösteriyor ve immünoglobulin E denilen antikorları salgılıyor. Bu antikorlar histamin gibi alerjik reaksiyona neden olan kimyasalları salgılayan hücrelere ulaşarak, alerjik reaksiyonların oluşmasını sağlıyor. Alerjik reaksiyonların (3) en çok bilinen sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Polen
  • Toz
  • Küf
  • Böcek sokması
  • Hayvan kepeği
  • Yemek
  • İlaç
  • Lateks

Bu alerjenler burun, boğaz, akciğer, kulak, mide çeperi ve derideki semptomları tetikleyebiliyor. Peki eğer bu tetikleyiciler binlerce yıldır varsa, neden alerjinin görünme sıklığı gün geçtikçe artıyor?

Alerji artışını açıklayan teorilerden biri, pek çok hastalığın kökeninde yer alan iltihaplara dayanıyor. Bağışıklık sistemine aşırı yüklenme olduğu için, vücut alerjenlere karşı belli bir biçimde tepki veriyor. Vücut halihazırda yüksek miktarda iltihapla savaşırken, herhangi bir alerjen tepki miktarını daha da arttırıyor. Yani vücudun bağışıklık sistemi zaten stresli ve çok çalışır bir haldeyken, herhangi bir alerjenle karşılaşması vücudu aşırı tepki vermeye zorluyor.

Eğer bağışıklık sistemi ve vücuttaki iltihaplanma miktarı dengeli olsaydı, alerjenlere verilen tepki de normal olurdu; ne var ki günümüzde bu tepkiler abartılı bir şekilde verilirken, vücudun hiç de ihtiyaç duymadığı bir sonraki alerjik reaksiyona sebebiyet veriyor.

Esansiyel yağların muhteşem faydalarından biri de, iltihaplanma ile savaşmaları ve bağışıklık sistemini güçlendirmeleri. Alerjiyle savaşan esansiyel yağlar, vücudu detoks moduna sokarken, enfeksiyon, bakteri, parazit, mikroorganizmalar ve zararlı toksinlerle de savaşıyor. Bu yağlar vücudun dış etkenlere karşı olan hassasiyetini azaltırken, bağışıklık sisteminin zararsız davetsiz misafirlere karşı aşırı tepki göstermesinin de önüne geçiyor. Hatta ve hatta bazı özel yağlar solunum koşullarını rahatlatırken, toksinlerden kurtulmayı sağlayan ter ve ürin atımına da yardımcı oluyor.

Alerjiler için en iyi 5 esansiyel yağ

1)Alerjen İçin;Limon Yağı

Limon yağı, lenf sistemine drenaj konusunda destek olurken solunum problemlerinin üstesinden gelinmesine de yardımcı olur. Araştırmalar, limon yağının bakterilerin çoğalmasına engel olarak bağışıklık sistemini desteklediğini gösteriyor. Eve yayılan limon yağının bakterileri öldürdüğünün ve havadaki alerji tetikleyicilerinin yol edilmesine yardımcı olduğunun altı çiziliyor (11,12).

Suya ekleyeceğiniz 1-2 damla limon yağı, pH dengesinin korunmasını da sağlıyor. Limon suyu bağışıklık sistemini geliştirirken, vücudu toksinlerden arındırıyor. Akciğeri harekete geçirerek, iltihaplanmalara ve aşırı aktif bağışıklık sistemine neden olan toksinleri de temizliyor. Limon suyu ayrıca kan hücreleri üretimine teşvik ederek, bağışıklık sisteminin hayatta kalmasına ve vücudu korumasına destek oluyor.

Limon yağı, alkol ya da kimyasal temizleyicilere ihtiyaç duymadan evinizi dezenfekte etmenizi de sağlıyor. Mutfağınızdaki, yatak odanızdaki ve banyonuzdaki bakteri ve kirleticileri limon yağı kullanarak temizleyebilir, evinizin havasını temizleyebilirsiniz. Limon yağının bu etkisi, özellikle mevsim değişimi esnasında kıyafetleriniz ve ayakkabılarınızla dışarıdan taşıdığınız alerjenleri temizlemek için kullanılabilir.

Limon yağı kullanım önerisi: Limon yağını çamaşır deterjanınıza ekleyebilir, birkaç damla su ile karıştırarak koltuklarınıza, çarşaflarınıza ve halılarınıza sıkabilirsiniz.

2)Alerjenler İçin;Nane Yağı

Uçucu nane yağı solumak, sinüsleri açarak kaşıntılı boğazları rahatlatmaya yardımcı oluyor. Nane balgam söktürücü etkisiyle, soğuk algınlığı, öksürük, sinüzit, astım ve bronşit gibi hastalıkların yanı sıra alerjiler için de rahatlama sağlıyor. Nane ayrıca alerjik reaksiyonların baş sebebi olan balgamın atımını sağlıyor ve iltihaplanmayı azaltıyor.

2010 yılında Journal of Ethnopharmacology’de yayınlanan bir araştırma, nane yağının farelerin trakeal ringlerindeki etkisini araştırmış. Sonuçlar, nane yağının, öksürüğe neden olan kasılmaları engelleyerek rahatlatıcı ve spazm önleyici bir etki gösterdiğini ortaya çıkarmış. (4)

European Journal of Medical Research’te yayınlanan bir başka araştırma ise, nane yağı tedavisinin anti-emflamatuar etkilerinin altını çiziyor. Araştırma sonuçlarına göre nane yağı, alerjik rinit ve bronşiyal astım gibi kronik emflamatuar bozuklukların semptomlarını azaltan etkilere sahip. 

Nane yağı kullanım önerisi: Sinüslerinizi açmak ve boğaz kaşıntısından kurtulmak için beş damla nane yağı soluyun. Böylelikle ayrıca nazal kaslarınızı rahatlatarak, vücudun polen gibi alerjenlerden ve mukustan temizlenmesini de sağlayabilirsiniz. İltihaplanmayı azaltmak içinse, dahili olarak günde 1-2 damla saf nane yağı alabilirsiniz. Nane yağını suyunuza ya da çayınıza ekleyebilir, smoothie tariflerinizde kullanabilirsiniz. Nane yağını ayrıca göğsünüze, ensenize ve şakaklarınıza da uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, nane yağını uygulamadan önce Hindistan cevizi yağı ya da jojoba yağı ile seyreltebilirsiniz.

3)Alerjen İçin;Çay Ağacı Yağı

Çay ağacı ya da çay çiçeği yağı, özellikle havada bulunan ve alerjiye neden olan patojenleri yok etmede etkilidir. Evinizde çay ağacı yağı kullanmak, küf, bakteri ve mantarları öldürür. Antiseptik madde olmakla beraber, anti-emflamatuar özelliklere de sahiptir. Çay ağacı yağını bakteri ve mikroorganizmaları öldürmek için cildinize sürebilir, ayrıca alerjenleri ortadan kaldırmak ve evinizi dezenfekte etmek için ev temizliğinde de yararlanabilirsiniz .

Almanya’da 2000 yılında yapılan bir araştırmada, çay ağacı yağının geniş bakteri, maya ve mantar çeşitlerine karşı antimikrobiyal etki gösterdiği bulunmuş. Bu mikroplar, iltihaplanmaya neden olabilirken, bağışıklık sisteminizi gereğinden fazla çalışması için zorluyor (14).

Çay ağacı yağı kullanım önerisi: Çay ağacı yağını cildinizin kaşıntılı bölgelerine ya da döküntülü yerlerine sürebilir, ev temizliği için kullanabilirsiniz. Çay ağacı yağını harici olarak kullanırken, 2-3 damlasını temiz bir pamuk parçasına sıkarak problemli bölgeye uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, çay ağacı yağını jojoba yağı ya da Hindistan cevizi yağı gibi bir başka yağla seyreltebilirsiniz.

4)Alerjen İçin;Fesleğen Yağı

Fesleğen yağı, alerjenlerin emflamatuar etkilerini azaltır. Ayrıca 50’den fazla hormonun salgılamasında rol alan adrenal bezlere destek olur. Aslında fesleğen yağı, beyninize, kalbinize ve kaslarınıza kan pompalanmasını dağlayarak, vücudun tehditlere karşı gerekli tepkileri vermesine yardımcı olur.

Fesleğen yağı ayrıca vücudun bakteri ve virüslerden arındırılmasına da yardımcı olurken, iltihaplanma, ağrı ve yorgunlukla savaşır. Araştırmalar fesleğen yağının antimikrobiyal bir etki yaparak astım ve solunum bozukluklarına neden olan bakteri, maya ve küfleri öldürdüğünü gösteriyor (6, 7).

Fesleğen yağı kullanım önerisi: İltihaplanmanın önüne geçmek ve bağışıklık sisteminizin alerjenlerle karşılaştığında aşırı tepki göstermesine engel olmak için; fesleğen yağını çorbanıza, salatanıza ya da soslarınıza ekleyerek kullanabilirsiniz. Solunum sistemine destek olmak için, 2-3 damla fesleğen yağını aynı miktardaki Hindistan cevizi yağı ile seyrelterek göğsünüze, ensenize ve şakaklarınıza sürebilirsiniz.

5)Alerjenler İçin;Okaliptüs Yağı

Okaliptüs yağı akciğer ve sinüsleri açarak, dolaşımı destekler ve alerji semptomlarının etkilerini azaltır. Araştırmalara göre okaliptüs yağının burunda yarattığı serinlik hissi, hava dolaşımına yardımcı oluyor (9).

Okaliptüs, sitronellal denilen, analjezik ve anti-amflamatuar etkileri olan bir kimyasal içeriyor; ayrıca balgam söktürücü etkisiyle vücudun toksinlerden ve alerjen etki yapan zararlı mikroorganizmalardan arındırılmasına yardımcı oluyor.

2011 yılında Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine’de yayınlanan bir araştırma, okaliptüs yağının üst solunum yolları için etkili bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna ulaşmış. Tedavisinde okaliptüs spreyi kullanılan hastalar, solunum yolları enfeksiyonunun boğaz ağrısı, ses kısılması ve öksürük gibi etkilerinde azalma olduğunu bildirmiş.

Okaliptüs yağı kullanım önerisi: Alerjiyle bağlantılı solunum problemlerinden kurtulmak için, evinizin farklı bölgelerine beş damla kadar okaliptüs yağı damlatabilir, okaliptüs yağını harici olarak göğsünüze ve şakaklarınıza uygulayabilirsiniz. Genzinizi temizlemek ve tıkanıklıklardan kurtulmak için kaynayan suya 1-2 damla okaliptüs yağı damlatıp, kafanızın üzerine havlu kapatarak 5-10 dakika derin nefes alabilirsiniz.

Alerji için esansiyel yağlar nasıl kullanılır?

Alerji karışımı: 2-3 damla nane yağı, okaliptüs yağı, lavanta yağını 1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı ile karıştırarak karışımı şakaklarınıza, kulaklarınızın arkasına ve ayağınızın altına uygulayabilirsiniz.

Mevsimsel alerjiler: Evinizi limon yağı ya da çay ağacı yağı kullanarak dezenfekte etmek, evinizin havasını ve mobilyalarınızı temizleyerek alerji tetikleyicileri ortadan kaldıracak. Sprey şişesine 40 damla limon ağacı yağı, 20 damla çay ağacı yağı ekleyerek kalanını suyla doldurabilir, eser miktarda sirke kattıktan sonra evinizin herhangi bir alanına uygulayabilirsiniz.

Gıda alerjisi için: Gıda alerjisi semptomlarını hafifletmek için 1-2 damla limon yağı ya da nane yağını dahili olarak alabilirsiniz. Bu vücudunuzu detoks moduna sokacak ve alerjenleri ter ya da idrar yoluyla atmanızı sağlayacak.

Kaşıntı ya da kurdeşen: Kaşıntılı alerjiler için çay ağacı yağı ya da fesleğen yağını dahili olarak uygulayabilirsiniz. 2-3 damla yağı pamuğa damlatarak alerjiden etkilenen alana sürebilirsiniz. Dilerseniz karaciğerinizin üst bölgesini de birkaç 3-4 damla çay ağacı yağı ya da Hindistan cevizi yağı ile ovalayarak, karaciğerinize cildinizi sıkıntıya sokan toksinleri atması için destek olabilirsiniz.

Esansiyel yağların olası yan etkileri

Alerji için yukarıda bahsedilen esansiyel yağları kullanırken, özellikle çay ağacı yağını dahili olarak almamaya özen gösterin. Yağları problemli bir bölgenin üzerine uygularken, hassas cilt problemi ya da gözaltı, boyun gibi hassas bölgelere uygularken, jojoba ya da Hindistan cevizi gibi taşıyıcı bir yağ ile seyreltmeyi ihmal etmeyin.

Esansiyel yağları dahili olarak alacağınız zaman, küçük miktarlarda almaya özen gösterin. Bir ay boyunca her gün 1-2 damladan fazlasını almayın ve bir ayın sonunda mutlaka 2 haftalık bir ara verin.

Bu makale Dr. Axe web sitesinde yer alan “Top 5 Essential Oils for Allergies” adlı makaleden çevrilmiştir.

About The Author

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video

X