Yaş, genetik, hormon gibi faktörler saç dökülmesinin başlıca etmenlerini oluşturur. Saç dökülmesine doğru müdahalede bulunulmazsa ilerleyen zamanlarda kelliğe sebep olabilmektedir. Kadın, erkek birçok kişinin problemi haline gelen saç dökülmesi hakkında bilinmesi gereken her şeyi Dermatoloji Uzm. Dr. Züleyha Soytürk Aşık anlattı.
Androjenik alopesi Herediter (genetik), Hormon bağımlı saç dökülmesinin oldugu dermatolojik bir problemdir. Daha yaygın olarak erkeklerde olur ama kadınlarda da görüyoruz.
Genetik ve çevresel faktörler saç dökülmesi riskini arttırıyor…
Yaş, genetik ve androjenlerin karşılıklı etkileşimi vardır. Genetik olarak yatkın olan kişilerde androjenlerin etkisi altında oluşur. Riski artıran sebepler vardır; Etkilenen akraba sayısının fazlalığı, şiddetli saç dökülmesi olan kadın akrabanın mevcudiyeti, baba ve annede saç dökülmesinin olması, alkol alımı ve sigara bağımlılığı bu saç dökülmesinin şiddetini etkilediği gösterilmiştir, yine kötü çevresel faktörlere maruziyette etkilidir.
En çok hangi yaş grubu etkilenmektedir?
Saçın terminal kılları dereceli olarak vellus dediğimiz minyatür kıl formuna dönüşür. Erkeklerde ön ve yanlardan İlerleyerek tepelerde de açılmalar olur, ön saç çizgisi geriye çekilir. Kadınlarda ön saç çizgisi korunurken orta alan daha fazla etkilenir.
20’li yaşlar da başlar 30 ve 50 yaş arası bireyler yaygın etkilenen gruptur, ilerleyici bir şekilde azalan saçlar, hastaların kendilerine güveninde ve psikolojik olarak iyi olma halinde azalmaya sebep olur.
Saç dökülmesinde uygulanacak tedavi nasıl olmalıdır?
Androjenik alopesi Metabolik sendromla beraber olabilir. (Abdominal obezite, Hipertansiyon, Dislipidemi, Diyabet ve Prediabet) bu yüzden hastanın bel çevresi ölçümü, kan basıncı muayenesi, aile hikayesinin olup olmadığı, alkol sigara kullanım öyküsü, açlık kan şekeri, kan lipit profili, insülin seviyeleri, hormon düzensizliğine dair dikkatlice tetkikler yapılmalıdır.
Hasta ve hekim için sabır ve uğraş gerektiren bir tablodur. Tedavi seçenekleri farklılıklar gösterir ağızdan kullanılan sistemik etkinin olduğu ilaçlar kadar dıştan uygulanan birçok yöntemler vardır.
Hastanın kendi kanından elde ettiğimiz PRP (Platelet Rich Plasma) ve yoğun büyüme faktörü (CGF) uygulamaları da ciddi yan etkilerin görülmediği, kıl folikülleri çevresinde damarlanma oluşumunu hızlandırırken, yeni foliküllerin oluşumuna yardım eder, matriks proteinlerini, düz kas hücresi ve fibroblastlari olumlu şekilde etkileyerek, güçlü bir saç büyümesini sağlayan diğer bir tedavi seçeneğimizdir.
About The Author
Leave feedback about this