26 Nisan 2024
İstanbul
ANNE & BABA

Ebeveynler Çocuklarınıza Yeteri Kadar Sevgi Gösteriyor musunuz?

Sevgili Ebeveynler canınızdan bir parça olan yavrunuza yeteri kadar sevgi gösteriyor musunuz? Çocuğa sevgi nasıl anlatılır, onun en çok ihtiyaç duyduğu şey olan ilgi ve alaka nasıl gösterilir, bunları biliyor musunuz?

Her anne-baba gibi siz de çocuğunuzu her şeyden çok seviyor olmalısınız. Onu, herkesin her şeyin üstünde tutuyor, hayatınızı çocuğunuza göre planlıyor ve çocuğunuza iyi bir gelecek sunmak adına çalışıp çabalıyorsunuz. Peki, ama bütün bunları yaparken çocuğunuza yeteri kadar sevgi gösteriyor musunuz?

Zamanın koşturmacasına takılarak, pek çok ebeveyn gibi çocuğunuzu ihmal mı ediyorsunuz? Ya da“aman çocuğum şımarmasın, yüz bulur tepeme çıkar” gibi yersiz düşüncelere girerek, sözüm ona bilinçli ebeveynlik mi yapıyorsunuz?Çocuğunuza sevgi sözcükleri söylemek yerine, fırsatını bulduğunuz her an onu azarlıyor musunuz?

Belki evet belki hayır! Orasını bilemem ancak pek çok ebeveynin çocuğa sevgi göstermek konusunda sınıfta kaldığını biliyorum. Nitekim etrafınıza şöyle bir bakarsanız, sizin de aynı acı gerçeğin farkına varacağınızdan eminim. Sayısız anne-babanın çocuğunun ne anlatmak istediğinden bihaber olduğunu ve ne yazık ki sevgiye aç çocuklar yetiştirildiğinigörmemiş olamazsınız. Eğer onlardan biri olmak istemiyorsanız,çocuğunuza sevginizi göstermenin yollarını muhakkak öğrenmelisiniz. Bu şekilde çocuğunuzu ne kadar sevdiğinizionun da anlamasını sağlayabilirsiniz.

 Çocuğuma sevgimi göstermek için ne yapmalıyım diyen anne-babalar için öneriler:

Ebeveynler Çocuğunuza Sevgiyi Öğretin!

Her anne-babagibi siz de çocuğunuzu seviyorsunuz. Fakat burada sevmenin başkasevgiyi göstermenin bambaşka etkiler yarattığını bilmelisiniz. Daha açık söylemem gerekirse;çocuğunuza sevginizi göstermek için öncelikle ona sevgi kavramını öğretmelisiniz. Bunun için de doğduğu andan itibaren hatta daha da öncesinde çocuğunuzu ne kadar sevdiğinizi belli etmelisiniz.

Örneğin;bebeklik sürecinde onunla göz teması kurarak, uyandığında ona gülümseyerek, öpüp koklayarak ve her zaman yanında olduğunuzu hissettirerek işe başlayabilirsiniz. Ses tonunuz, yaklaşımınız, sabrınız, ne yaparsa yapsın hissettireceğiniz koşulsuz sevginiz sayesinde çocuğunuza sevginin ne anlama geldiğini göstermelisiniz.

Çocuklarınızın Davranışlarını İzleyin!

Çocuğunuza sevginizi anlatmak için onun her hareketini izleyin. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini duymayı öğrenin. Yalnızca ağzından çıkanlara değil gerçekten içinden gelenlere odaklanın. Örneğin; çocuğunuz ikide bir başınıza dikilip“canım sıkıldı, susadım, acıktım…”gibi şeyler söylüyorsa, bunun altında yatan gerçek nedeni görmelisiniz.

Çocuğunuz muhtemelen canı sıkıldığı için değil, sizden ilgi beklediği için böyle davranışlar sergilemektedir. Ne demek istediğimi anladınız, değil mi? Kısacası; çocuğunuza onu ne kadar sevdiğinizi göstermek için onu gerçekten tanımalısınız ve davranışlarını gözlemlemelisiniz.

Çocuğunuza “Olmaz, Hayır, Duymak İstemiyorum” gibi Sözler Etmeyin!

Çocuğunuzun sizden ne isteyeceğini biliyor olabilirsiniz. Ama bu çocuğunuz ağzını açar açmaz lafı ağzına tıkayabileceğiniz anlamına gelmiyor, değil mi?Bırakın, ne istediğini ifade etsin. Düşüncelerini korkusuzca cümle haline getirebilirsin. Daha sonra istiyorsanız yine hayır dersiniz ancak bunu çocuğunuzu kırmadan yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.

Kötü Hissettiğiniz Zamanlarda Yalnız Kalmayı Deneyin!

Anneler babalar kötü bir gün geçirmiş olabilirsiniz. Eşinizle ya da herhangi başka bir yakınınızla tartışmış da olabilirsiniz. Ama böyle durumlar sizden sevgi ve ilgi bekleyen çocuğunuzu ihmal etmenizi ya da ona kötü davranmanızı gerektirmez. Çocuğunuzun kalbini kırdıktan sonra “ne yapayım, çok stresliydim, kötü bir gün geçirmiştim” gibi sözlerle kendinizi rahatlatmaya çalışmamalısınız.İyisi mi siz benzeri durumlar yaşamamak için kötü hissettiğiniz zamanlarda kendinizi dinlemeyi deneyin. Eve gitmeden önce gidip bir yerler oturun veya evdeyseniz iyi hissettirecek şeyler yapın. Ama asla öfkenizi, üzüntünüzü çocuğunuzdan çıkarmaya kalkışmayın.

Çocuğunuzu Övün!

Ebeveynler çocuğunuza sevginizi göstermek için kullanabileceğiniz bir diğer yol da onu takdir ettiğinizi belli etmeniz. Yalnızca başarılarında değil başarısızlıklarında da çocuğunuzun arkasında durmalısınız. Böylece hem çocuğunuzun öz güveninin geliştirmesine yardım edeceksiniz hem de onu ne kadar sevdiğinizi hissettirmiş olacaksınız. 

Çocuğunuzla Birlikte Aktiviteler,Etkinlikler Yapın!

Anne-babalar çocuğunuza ilgi ve sevginizi göstermek için onunla daha çok şey paylaşmalısınız. Mesela; yemek yapın, birlikte masayı hazırlayın.Dışarı çıkın, beraber oyun oynayın, bisiklete binin, kitap okuyun, film izleyin… Emin olun; sizinle bir şeyler yapmak çocuğunuza inanılmaz derecede keyif verecektir. Onun sizin tarafınızdan sevildiğini hissetmesini sağlayacaktır.

Ebeveynler Çocuklarınızla Çocuk Olun!

Ebeveynler her zaman anne-baba olmak zorunda değilsiniz.Daha doğrusu, arada sırada çocuğunuzla çocuk olabilirsiniz diyeyim. Yani onunla evi dağıtabilirsiniz. Koltukların üzerinde zıplayabilirsiniz.Çamurla oynayabilirsiniz.Üstünüzü başınızı pisletebilirsiniz. Uzun lafın kısası;masum yaramazlıklar yapabilirsiniz. Böylelikle çocuğunuz kendisini size çok daha yakın hissedecektir. Anne-babanın yanı sıra sizi arkadaş olarak görecektir.

Çocuğunuzla Evcil Hayvan Sahiplenme Fikrini Değerlendirin

Ebeveynler tabii, kısa süre sonra evcil hayvanınbakımından sıkılıp onu sokağa atmayacak ya da barınağa bırakmayacaksanız! Bu öneriyi faaliyete geçirebilirsiniz. Fakat öncesinde çocuğunuza evcil hayvanlar hakkında ne düşündüğünü sormalısınız.Mesela;bir kuşun bakımını üstlenip üstlenmeyeceğini, evde bir kedi isteyip istemediğini öğrenmelisiniz. Böylelikle hem çocuğunuzu mutlu edeceksiniz hem de onun hayvan sevgisi kazanmasına yardımcı olacaksınız.

Çocuğunuzu Yeni Şeyler Yapmaya Teşvik Edin!

Çocuğunuzu yenliklere açık biri olarak yetiştirmek hem başarısı hem de mutluluğu üzerinde olumlu etki yaratacaktır. İşte bu nedenle;onu farklı şeyler yapmaya, yeni tecrübeler kazanmaya karşı cesaretlendirmelisiniz. Başaramasa bile denemekten korkmaması gerektiğini öğretmelisiniz.

Çocuğunuza Küçük Hediyeler Alın!

Çocuğunuza sevginizi göstermek için ona küçük hediyeler alabilirsiniz. Bileklikler, kitaplar, sevdiği çikolatalar, kısacası ucuz ama maneviyatı yüksek olan hediyeler! Küçük sürprizlerle onu ne kadar çok sevdiğinizi belli edebilirsiniz.

Çocuğunuza sevginizi göstermek için yalnızca bu öneriyi dikkate almamalısınız. Yani onunla hiç ilgilenmeyip, her akşam eve eliniz kolunuz dolu bir şekilde gelmemelisiniz. Aldığınız hediyeyi“sus payı”olarak ona vermemelisiniz. Çünkü bu doğru bir davranış şekli değildir.

Seçim Yapma Hakkı Verin!

Böylelikle ona duyduğunuz saygıyı, sevgiyi ve güveni belli etmiş olacaksınız. Çocuğunuza (tabii ki yaşını düşünerek hareket edeceksiniz) onu mu tercih edelim, bunu mu? Şöyle mi yapalım, böyle mi? Ya da hiç alternatif sunmadan “ne yapalım” şeklinde sorular sormalısınız. Yeri geldiğinde onun verdiği kararlara göre hareket etmelisiniz. Çocuğunuz bu davranışınızdan “beni ne kadar seviyorlar, isteklerim onlar için önemli” gibi çıkarımlar yapacaktır ve sevildiğini anlayacaktır.

Çocuğunuza Her An Sevginizi Sözlerinizle de Belli Edin!

Tıpkı biz yetişkinler gibi çocuklar da sevgi sözleri duymaya ihtiyaç duyarlar. Çünkü içten içe bildiğimiz bir şeyi aynı anda hem görmek hem de duymak isteriz. İşte bu nedenle; çocuklarınıza onları ne kadar sevdiğinizi cümlelerinizle de anlatmalısınız.“Seni seviyorum” demekten çekinmemelisiniz. Bu sihirli cümlenin aranızdaki bağı şaşılacak derecede güçlendireceğini bilmelisiniz.

Çocuğunuzu Öperek Uyandırın!

Sabahları Öperek Uyandırın!Çocuğunuza sevginizi göstermek için yapabileceğiniz bir diğer şey de onu sabahları öperek uyandırmak.Evet, okula gitmek ya da kahvaltı yapmak için uyandırdığınız çocuğunuzu öpücüklerinizle şımartabilirsiniz. Böylece hem güne iyi bir başlangıç yapmış hem de ona sevginizi göstermiş olacaksınız.

Rol Model Olun ve Net Olun!

Net Olun!Çocuğuna onu ne kadar sevdiğinizi belli etmek için net olmalısınız. Yani ona dolambaçlı açıklamalar yapmamalısınız. Sorularına elinizden geldiğince doğru cevaplar vermelisiniz. Belirsizlikten kaçınmalısınız. Aksi takdirde çocuğunuz için bir gizem olur. Bu da aranızdaki iletişimi olumsuz yönde etkiler.

Çocuğunuzun Özel Günlerinde Yanında Olun!

 

Çocuğunuzun Psikolojisini Bozmak İstemiyorsanız Onu Sevgisiz Bırakmayın!

Davranış Bozukluklarına Yol Açmak ve Psikolojisini Bozmak İstemiyorsanız Onu Sevgisiz Bırakmayın!Farkında bile olmadan yaptığınız küçücük hataların, çocuğunuzda davranış bozukluklarına yol açabileceğini düşünün. Örneğin;yeterince sevgi görmeyen bir çocuk zamanla hırçınlaşmaya başlar. Aslında bu davranışıyla size sevgiye ne kadar aç olduğunu anlatmaya çalışır.

Bilin çaltındaki “sevilmiyorum”düşüncesini etrafına öfke saçarak, istenilmeyen şeyleri özellikle yaparak ve benzeri davranışlar sergileyerek yansıtır. Psikolojisi bozuk çocukların bu tarz davranışlarda bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu belirtileri çocuğunuzda görmek istemiyorsanız, davranışlarınızın onun için ne kadar önemli olduğunu bilmelisiniz.

Kesinlikle Çocuğunuzu Başka Çocuklarla Kıyaslamayın!

 Sakın ola bu büyük hatayı yapmayın. “Arkadaşın ne kadar başarılı olmuş gördün mü, sen neden onlar gibi yapamıyorsun, milletin çocukları şöyle akıllı böyle başarılı…”gibi sözlerle çocuğunuza kıyaslamayı öğretmeyin. Çünkü bu davranış, çocuğunuzun zihninde“annem-babam beni sevmiyor, benden utanıyorlar”gibi düşüncelerin yer etmesine neden olacaktır.

Yukarıdaki örneklerin dışında aynı zamanda çocuğunuzun öz güvenini sarsılacaktır.Hatta kendine inancını kaybedecektir ve daha bir dizi farklı yönden kıyaslamanın olumsuz etkilerini görecektir. 

Mutlaka Göz Teması Kurmayı Unutmayın!

Göz Teması Kurmayı Unutmayın!Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarla olan iletişiminizde de göz teması kurmaya dikkat etmelisiniz. (Bakınız: Mükemmel Bir Göz Teması Kurmak için Yapılması Gereken 3 Şey) Yani başka bir işle ilgileniyor olsanız bile işinizi bırakıp izinle konuşmaya çalışan çocuğunuzla ilgilenmelisiniz. Hatta ona bütün dikkatinizi vermelisiniz. İletişiminizde göz teması kurmanız (mümkünse onunla aynı hizada olun) çocuğunuzun kendisini değerli hissetmesini sağlayacaktır.Aynı zamanda söyledikleriniz onun için daha önemlihale getirecektir.

Çocuklarınızla Mektuplaşın!

Evet, çocuğunuza mektuplaşmayı öğretebilirsiniz. Bu şekilde hem düşüncelerini daha rahat ifade edecek hem de ona söyleyemediklerini söyleme fırsatı sunacaksınız. Bu sayede çocuğunuzu daha iyi anlamaya başlayacaksınız. Bu öneriyi uygulamak için ilk adımı atan siz olun ve çocuğunuza mektup yazın. Onun hakkındaki düşüncelerinizi, ara ara yaptığınız hataları, onun sizin çocuğunuz olduğu için kendinizi ne kadar şanslı hissettiğinizi ve benzeri cümleleri kullanarak çocuğunuza sevginizi gösterebilirsiniz.

Özür Dilemeyi Unutmayın!

“Ne de Olsa Çocuk” Deyip Özür Dilemeyi Unutmayın!Hata yaptığınızda çocuğunuzdan özür dilemekten çekinmeyin. Ya da bu davranışın gereksizolduğunu düşünmeyin. Anne-baba olmanız size çocuğunuzu üzme hakkını vermez. İstemeden de olsa ağzınızdan kötü bir laf çıktığında, çocuğunuzla içtenlikle konuşmalısınız. Üzgün olduğunuzu dile getirerek, ondan özür dilemelisiniz.

Çocuklarnızın Fikrini Alın!

Ailenin bir üyesi olduğunu çocuğunuza daha çok hissettirmek ve onun düşüncelerini önemsediğinizi göstermek için bu öneriye kulak vermelisiniz. Her şeye karar veren siz olmamalısınız. Tek başınıza hareket etmekten vazgeçmelisiniz.

Ona söz hakkı vermeyi öğrenmelisiniz.Aksi takdirde “zaten bana sormuyorsunuz ki, hep sizin istediğiniz oluyor…”gibi cümlelerle karşınıza dikilen ya da böyle düşünüp fikirlerini dile getirmekten korkmayan bir çocuk bulursunuz.

Belirli Aralıklarla Albümlere Bakın!

Belirli Aralıklarla Albümlere Bakın!Emin olun; çocuklar buna bayılırlar. Özellikle de çocuğunuza “sen şu yaştaydın, şuraya gitmiştik, bunu bunu yapmıştık”gibi açıklamalar yaparsanız, fotoğraf albümlerine bakmak çocuğunuza inanılmaz keyif verecektir diyebilirim. Hem inanın bana bu size de iyi gelecek. Kısacası;gülümseyerek hatırladığınız ve çocuğunuza da hatırlattığınız anılarla eğlenceli aile zamanları yaratabilirsiniz.

Ufak Tefek Yaramazlıklarını Görmezden Gelin!

Ufak Tefek Yaramazlıklarını Görmezden Gelin!Elinden kayıp düşen bardak için çocuğunuza kızmayın. Ya da koltukların üzerinde zıplayan çocuğunuza bu hareketi için bağırmayın. “Onu yapma, buraya dokunma, dağıtma, oynama, gürültü yapma…” gibi sözlerle sürekli onu durdurmaya çalışmayın. Unutmayın, sizin “dur, yapma” dediğiniz hareketler çocukluğun gereği olan normal şeyler!Bırakın, çocukluğunu özgürce yaşasın. Hatta tam da bu noktada size Pedagog Dr. Adem Güneş’in Edinerek Öğrenme isimli kitabındaki şu alıntıyı paylaşmak istiyorum. Bunu aklınızın bir köşesinde bulundurmalısınız.

Çocuğunuzla Birlikte Uyuyun!

Birlikte Uyuyun!Bunu o da teklif edebilir, siz de! Mesela; gördüğü kabustan ya da bir başka birşeyden dolayı korkmuş olan çocuğunuz odanıza geliyorsa, onu geri çevirmemelisiniz. “Korkacak bir şey yok, yatağına git”gibi sözler etmemelisiniz. Yanınıza alarak şefkat göstermelisiniz ve o sakinleştikten sonra korkuları hakkında konuşmalısınız.

Gerekli açıklamalarla çocuğunuzu doğru yönlendirmelisiniz. Ya da çocuğunuzun canının sıkkın olduğu dönemlerde onunla uyumalısınız. Bunu ister çocuğunuz isterseniz de siz teklif edebilirsiniz. Sarıldığınız çocuğunuzun derdini anlamaya çalışmalısınız. Onun içinen güvenli olan yerde yani yanınızda uyumasına izin vermelisiniz.

Çocuğunuza Sarılmayı Unutmayın!

Sarılmayı Unutmayın!Çocuğunuza ne kadar sıklıkla sarılıyorsunuz?Ya da özel günler dışında çocuğunuza sarılıyor musunuz diye sorayım. Çünkü çoğu ebeveynin aynı hatayı yaptığını biliyorum. Evet, ne yazık ki sayısız anne-baba çocuğuna sarılmayı unutuyor ve taş çatlasın bir dakika sürecek sarılma eyleminin ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar.

İşte sizin de onlardan biri olmamanız için her gün çocuğunuza sarılmanızı öneriyorum. İnanın bana, bu hem size hem de çocuğunuza fazlasıyla iyi hissettirecektir.

 

About The Author

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video

X