20 Nisan 2024
İstanbul
ANNE & BABA

Ebeveynlerin Aşırı Tutumları

Çocuklar dünyayı ilk aşamada, anne-babaları vasıtasıyla  tanıyor ve görüyor . Dolayısıyla anne baba tutumları çocukların kişilik yapısını etkileyeceği için oldukça  önemli.

 

Çocuk büyütürken kimi anne baba bilimsel yöntemleri izlerken kimisi de kendi ruh haline ve beklentilerine yönelik tutumlar sergiler. Bazen aşırıya kaçtıklarının  farkına bile varmazlar. Aşırı korumacılık veya aşırı ilgi ve sevgi göstermek gibi… Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, “Bu tür aşırı tutumlar, çocukların psikolojik gelişimi için sağlıklı değildir. Her anne-babanın bunu bilmesinde ve ılımlı bir tutum sergilemesinde yarar vardır” diyor. İşte bazı aşırı anne baba tutumlarının çocuklar üzerindeki etkileri ve çözüm önerileri…

1. Aşırı korumacı olmak Ebeveynlerin çocuklarını aşırı şekilde koruma altına almalarının sonucunda; çocuklar sürekli birilerinin varlığına ihtiyaç duyan bağımlı, öz güveni az, hata yapmaktan korkan, hassas, içe kapanık, reddedilme korkusu sebebiyle kendini ifade etme zorluğu yaşayan kişilere dönüşebilir. Çocuk, hayatının tüm dönemlerinde bu çerçeveyle uyumlu davranış sergileyebilir.

2.  Aşırı disiplin cezalandırma ve bir mahrum etme davranışı değildir. Disiplin sınırlama, erteleme, planlama,  otokontrol gibi başlıkları içerir. Çocuğun gelişiminde her ikisinin de büyük önemi vardır; çocuğa sevgi veren, ağız birliği içinde tutarlı davranan bir davranış şekli benimsenmeli ve çocuğa  empatiyle yaklaşılmalıdır. Anne-babalar aşırı katı, serbest bırakan ya da aşırı sevgi gösteren, donuk bir tutum ve sevgi anlayışı içinde olmamalıdır. Çocuk gelişimi ile ilgili fikir ayrılıkları olsa da, anne-babalar bunu çocuğa yansıtmadan, kendi aralarında konuşarak çözmelidir. Çocuğun yaşına uygun bir sınırlama stratejisi belirlenmelidir. 2 yaşındaki çocukla, 12 yaşındaki çocuğu aynı kefeye koyarak hareket edilmemelidir. Sınırlar, çocuğun eğitimi için şarttır. Ancak, aşırı sınırlanan çocuklar pasif ve içe kapanık olabilirler. Çocuk yönetildiğini düşünmeyeceği, aynı zamanda belirli sınırların da dışına çıkamayacağı bir sistem içinde eğitilmelidir. Ebeveynin amacı, çocuğun erişkin bir birey olduğunda kendi başına yaşamını devam ettirmesi ve sorunlarını çözebilmesi ise bu çerçevede bir eğitim vermelidir. Çocuğun sorumluluk almasını sağlayarak, kendini özgürce ifade edebileceği bir ortam oluşturmalıdır.

3. Aşırı ilgi ve serbestlik ve sevgi verilen, eğitimin gevşek tutulduğu ailelerde yetişen çocuklarda sorumluluk duygusu yeterince gelişmez. Benmerkezci, talepkar ve alaycı olma eğilimindedir. Eğitimin gevşek verilmesi dışında, çocuğun yaşadığı kıskançlık duygusu da alaycı davranışa ortam hazırlayabilir. Anne ve babasının kendisi dışında başka çocuklarının olması ve sevginin bölüşülmesi çocuğu rahatsız edebilir ve güven duygusunu zedeleyebilir. Yarışmak zorunda hissetme ve onaylanmama endişesi, bir mücadelenin doğmasına yol açar. Kardeşe karşı agresyon ve öfke gelişir. Bu da alay etmek, kavga etmek, paylaşamamak, karşı gelmek, mızmızlanmak gibi biçimlerle kendini gösterir. Böyle durumları ailenin öngörmesi ve bu tür davranışlar ortaya çıktığında ailenin, çocuğun değersizlik düşüncelerini değiştirmesi büyük önem taşır. Çocuğun gerekçeleri fark edilmeye çalışılarak, dinlenerek ve düşünceleri yargılanmadan net bir şekilde öğrenilmelidir.

4. Aşırı anne baba tartışması Anne babalar arasında sıkça yaşanan tartışmalar, aynı evde yaşayan çocukları da yakından etkiler. Bu etkiler yüksek sesli tartışmalar nedeniyle uyku düzeninin bozulması, yoğun stres nedeniyle oluşan baş ağrısının yanı sıra; çocuklarda huzursuzluk, mutsuzluk, özgüven eksikliği gibi psikolojik sonuçlar da doğurabilir. Eşlerin kavgaları, çocuklarda anne-babanın ayrılacağı yönünde korkular oluşmasına neden olur. Kavgaların şiddet uygulama boyutuna gelmesi, çocuğun psikolojisini daha derinden etkiler. Çocuk hem psikolojik hem fiziksel şiddette özgüvensiz bir ortamda büyür; mide bulantısı, karın ağrısı, uykusuzluk gibi psikosomatik belirtiler gösterebilir. Boşanan ebeveynlerin çocuklarında değişken ruh hali daha sık görülür. Kavgaların çocuklarda neden olabileceği durum bozuklukları şöyle görülür;

• Çocuklar kavgaların nedenini anlayacak seviyede  olmadıklarından, olaylar karşısında şaşkın olabilir, gelecek kaygısı yaşayabilir.
• Bebekler anlaşmazlıkları anlamasa dahi ev içerisindeki stresi yoğun biçimde hisseder; huzursuzluklarını ağlayarak, uykuya dalmayarak gösterebilir.
• Çocuklar evdeki kavgalar nedeniyle olanları unutsalar dahi, bilinçaltında travmaya varabilen psikolojik sorunlar varlığını uzun yıllar sürdürebilir.
• Evde anne babasının anlaşmazlığına şahit olan çocuklar, ileride karşı cinse karşı güvensiz hissedebilir. Bu durum ileriki yaşlarda, mutlu evlilik yapılmasına engel oluşturur.
•Bazı çocuklar yaşadıkları travmadan dolayı öfke, içe kapanma, sinirlerini kontrol etmede zorlanma, depresif düşünce biçimleri gibi sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu durumlar, uzun süreli psikolojik tedaviyi gündeme getirebilir.
• Çocuklar en güvendikleri kişiler olan anne ve babalarını iletişim kuramazken gördükleri için, dış dünyaya karşı güvensiz bireyler olarak yetişir.
• Bazı çocuklar, aile anlaşmazlıklarından dolayı dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu yaşayabilir. Okuldan kaçma, yüksek sesle konuşma, evden uzaklaşma gibi abartılı ve yanlış davranışlara eğilim gösterebilir.
• Çocukların ders notlarında düşüş görülmesi tipiktir.
• Çocuklar dikkat çekmeye çalışma amacıyla evden kaçma gibi davranışlar sergileyerek, ilgiye ihtiyaç duydukları konusunda işaretler verebilir

“Aşırı tutumlar, çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkiler”

Yetişkinlerin çocuklarıyla ilgili kaygılarını azaltmak için başvurdukları aşırı tutumlar, çocukların ruhsal açıdan bazı sıkıntılar yaşamasına neden olur. Çünkü çocuklar dünyayı ilk aşamada, ebeveynleri vasıtasıyla tanır. Çocuk kendisine nasıl davranılırsa, doğru olanın o olduğunu, kendisinin de dış dünyayla aynı ilişkiyi kurması gerektiğini öğrenir. Bu tutum uzun yıllar devam ettiğinde, kişilikleri  de bu yönde gelişir. Bunun sonucunda da çocuklarda talepkar, inatçı, onaylatmaya ihtiyacı olan ve benmerkezci bir kişilik gelişme ihtimali artar.  DR. ORHAN KARACA

About The Author

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video

X