29 Mart 2024
İstanbul
LAFLAF

Kırmızı Pazartesi – Kitap İncelemesi

 

Suçu toplum hazırlar, suçlu işler.

Herkesin İşleneceğini  Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü…

 

 

KIRMIZI PAZARTESİ – GABRİEL GARCİA MARQUEZ

 

 

Kırmızı Pazartesi kitabı Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez tarafından kaleme alınmış. Gabo adıyla da tanınan Marquez, 1927 yılında doğmuş, 87 yaşında vefat etmiş. Hukuk öğrenimini yazarlık için yarıda bırakmış, uzun yıllar gazetecilik yaparken diğer yandan da romanlar yazmış. Yazarın yazdıkları içinde en beğendiği eseri “Kırmızı Pazartesi” romanıymış.

 

Marquez, bu romanında herkesin işleneceğini bildiği bir namus cinayetinin öyküsünü anlatıyor. Olayın yaşandığı toplum her yönüyle geleneksel zamanı yansıtıyor. Yazarın genç yaşlarında tanık olduğu gerçek bir yaşam öyküsü… Olay yaşandıktan elli yıl sonra kaleme alınmış.

 

 

Bir cinayetin romanı…

 

Kitabın ana karakteri Santiago Nasar, Pablo ve Pedro kardeşler tarafından göz göre göre öldürülmüş. Bu bilgi daha kitabın en başından  okuyucuya bildiriliyor. Olaylar, Santiago’nun arkadaşının ağzından anlatılıyor. Anlatımda kimi zamanlar röportaj tekniği kullanılıyor.

 

Cinayet geliyorum diyor, toplum duymazdan geliyor…

 

Kitaptaki anlatımlar, Angela Vicario ve Bayardo San Roman’ın düğünüyle başlıyor. Bayardo San Roman, bölgeye henüz yeni taşınmış çok zengin bir adam. Bir gün bir meyhanede otururken meydandan annesiyle beraber geçen Angela Vicario’yu görüyor. Sarhoş bir halde orada bulunanlara onunla evleneceğini söylüyor. Sonrasında Angela’nın ailesiyle konuşup anlaşıyor. Angela bu evliliği istemiyor ama annesi ona tercih hakkı tanımıyor. Bayardo San Roman çok zengin olduğundan, şölen gibi bir düğün yapıyorlar. Gösterişli bir şekilde başlayan bu evlilik yalnızca birkaç saat sürüyor. Angela’nın bakire olmadığı anlaşıldığında evine geri götürülüyor. Annesi bunu kimin yaptığını sorduğunda Angela Santiago Nasar’ın adını veriyor. Anne durumu Angela’nın kardeşleri Pablo ve Pedro’ya anlatıyor. Bunun üzerine Pablo ve Pedro ellerine kasap bıçaklarını alıp Santiago’yu öldürmek için yola düşüyorlar.

 

Olayın yaşandığı sabah, yaşadıkları yerden piskopos gemiyle geçecektir. Bu yüzden tüm yöre halkı çok heyecanlıdır. Santiago Nasar, en güzel giysilerini giyerek piskoposu karşılamaya gidecektir. Pablo ve Pedro sabahın erken saatinden itibaren Santiago Nasar’ın geçeceği yerlerde onu beklerler. Karşılaştıkları herkese de Santiago’yu öldüreceklerini söylerler. Namuslarını kurtarmak için onu öldürmek zorundadırlar ama sanki birilerinin onları durdurmasını isterler. Santiago’yu öldüreceklerini herkes öğrenmiş ama hiç kimse onu uyarmamıştır.

 

Belediye başkanı onları durdurmak için yanlarına gider bıçaklarını alarak evlerine gönderir. Fakat onlar yanlarına yeni bıçaklar alarak Santiago’yu beklerler. Bu sırada, Santiago Nasar’ın nişanlısı da durumu öğrenmiştir Nişanlısının babası ona Pablo ve Pedro’nun öldürmek için kendisini aradığını söyler. Tam evine gireceği sırada, Pablo ve Pedro, Santiago’yu defalarca bıçaklar. Santiago, arka kapıdan sürünerek eve girer ve yere yığılarak ölür. Ardından Pablo ve Pedro bir dönem hapishanede kalırlar. Tüm halk yaşamına bir şekilde devam eder. Angelina yıllar sonra Bayardo San Roman’a yaptığına karşı vicdan sıkıntısı çeker. Ona cevap yazmasını beklemeyerek mektuplar yazar durur.

 

 

Kırmızı Pazartesi romanı, net bir tanımla bir cinayet romanı…
Dikkatli okurlar için ise bir töre cinayeti. 
Derinlemesine bakıldığında ise “toplumsal bir cinayet” olduğu gerçeğiyle karşılaşılır.
Bir toplum susarak, gözünü kapatarak bir cinayete suç ortağı olmuştur.

“ Sanki öldükten sonra onu bir kez daha öldürmüştük”

About The Author

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video

X