“Hepimiz vahşiye özlemle doluyuz.
Bu özlemin kültürel olarak onaylanmış pek az panzehri var.
Bize bu tür bir arzudan utanç duymamız öğretildi.
Uzattığımız saçlarımızı duygularımızı saklamak için kullandık.
Ama Vahşi Kadın’ın gölgesi gündüz ve gecelerimiz boyunca pusuya yatmış bir halde.
Hâlâ varlığını sürdürmekte.
Nerede olursak olalım, arkamızda tırıs giden bu gölge kesinlikle dört ayaklı.”
Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabıyla dünyaca tanınan Clarissa Pincola Estes, 1945 yılında Meksikalı-İspanyol bir ailede doğmuş, sonrasında Macar bir aile tarafından evlatlık edinilmiş. Michigan eyaletinin sınırlarında, doğal bir yaşam ortamında büyümüş. Evli ve üç çocuk sahibi.
Estes, uluslararası düzeyde tanınan ödüllü bir şair, Jungcu bir psikanalist ve cantadora (eski öykü toplayıcısı). Doktorasını etno- klinik psikoloji üzerine yapmış (kültürler arası araştırmalar ve klinik psikoloji birleşimi). 25 yıl boyunca öğretmenlik yaparken eş zamanlı olarak psikiyatri hizmeti de vermiş. Ayrıca, o insan hakları alanında başarılı bir aktivist. Bütün bu iş ve uğraşlar, Estes’in zengin hayat deneyimleri kazanmasını sağlamış.
Estes, Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabını yazmaya 1971 yılında başlamış. Kitabın 21 yılda tamamlandığı söyleniyor ama bu süreç Estes’in öykü topladığı süreç de olabilir. Ona kitabı yazmasındaki itici unsurun ne olduğu sorulduğunda, geleneksel psikolojinin kadının iç dünyasına dair suskun kalmasının neden olduğu cevabını veriyor.
Önsöze “hepimiz” diye başlıyor ve kadınlığa dair anlatımlarla söze devam ediyor Estes. Bu ifadeler, anlattıklarına muhatap olarak yer ve mekandan soyutlanmış evrensel kadını esas aldığını gösteriyor. Devamında gelen vahşi kavramı ile, insanlık tarihinin ilk dönemlerine gönderme yapıyor ve “vahşi kadın” tabiriyle zamanın ve mekanın hatta kültürlerin daha yoğurmaya başlamadığı kadına özgü içgüdüsel doğadan söz ediyor. Sürekli olarak olumladığı bu vahşi kadın imgesinin, derinlerimizde sürekli bir şekilde var olduğunu iddia ediyor.
Estes’in çok farklı kültürlerden toplumlar içinde büyümüş ve yaşamış olması, onun öykü zengini olmasını sağlamış.
Öyküler hem kendi ve hem de çevresi tarafından çok kıymetli kavrayış yüklü ilaçlar olarak görülmüş. Sadece dinleyici olmamış, öykü değiş-tokuşu yapmış. Estes, bu öyküleri Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabının okuyucuları için bir araya getirmiş, ruhsal vitamin olarak sunmuş.
Estes, kitabı okurken vahşi ruhun güzel kokusunu duyumsayacağımıza, benliğimize açılan kapıları bulacağımıza neredeyse garanti veriyor. Kitabın malzemesini bizi cesaretlendirecek içeriklerden seçtiğini, bunları çıkacağımız ruhsal yolculuklarda kullanmamızı istiyor. “Al bu malzemeyi, git vahşi ruhunu bul, onu ete kemiğe büründür ve sana verilen sahte elbiseleri çıkar at” diyor. Peki vahşi ruhumuzu bulunca ne olacak? “Hem vahşi kadın yaşayacak hem de siz yaşayacaksınız… Ayrılırsanız ikiniz de yaşayamazsınız” diyor, Estes.
About The Author
Leave feedback about this