Sevgili okurlarım; Mardin’li bir yazarınız olarak sizleri Mardin’imin efsane kahvesi Mırrayla tanıştırmak istiyorum. Sert ancak oldukça lezzetli olan tadıyla kahve severleri mest edecek yöresel bir içeceğimiz..
Mardin’e gidip de bu içeceği içmeden dönmeyin derim.Yoksa çok pişman olursunuz benden söylemesi…
Sert kahve sevenleri buraya alalım!
İsmini Arapça acı anlamına gelen “mur” kelimesinden alan mırra isminin hakkını vererek dünyanın en sert kahvelerinden biri olma özelliği taşıyor.
Arap kültüründe yaygın olarak tüketilen Mırra, Güneydoğu Anadolu’da oldukça tüketilen kahve çeşitlerinden. Mardin’de de sıklıkla tüketilen içeceklerden olan mırra, acı olması sebebiyle az ve küçük bardaklarda tüketiliyor. Mardin’in pek çok lezzeti gibi mırranın da içme kültürü bulunuyor. Uzun ve meşakkatli bir yapım sürecinden geçen mırrayı, kişi sayısı farketmeksizin herkes aynı bardaktan içiyor.
Mırra içen kişinin bardağı, servis eden kişiye geri vermesi gerekiyor ki bardağı silip sıradaki kişiye verebilsin. Aynı zamanda bardağı ters çevirmeden geri verirseniz, bu bir bardak daha istediğiniz anlamına geldiğinden, yeniden doldurulmuş bir bardakla karşılaşabilirsiniz. Siz siz olun mırra bardağınızı yere veya masaya bırakmayın. Eski adetlere göre, mırra bardağını yere bırakan, servis eden kişiye evlenmek, evlendirmek, çeyiz düzmek gibi yardımlar konusunda borçlanmış sayılıyor.
Birkaç kez demlenerek yapılan mırranın yapımı tahmin edebileceğiniz gibi biraz zahmetli. Sadece özel günlerde içilebilen mırranın kendine ait çok farklı bir kültürü de var.
Öyleyse gelin, mırra nedir, mırra nasıl yapılır, mırra nasıl içilir sorularına hep beraber cevap arayalım.
Mırra nasıl yapılır?
Mırrayı herkes yapamaz. Mırra yapımını adeta babadan oğula aktarılan bir zanaat gibi düşünebilirsiniz.
Önce çiğ (yeşil) halde bulunan kaliteli kahve çekirdekleri iyice kavruluyor. Sonra ağaçtan yapılmış dibek adı verilen bir havanda çok incelmemesine dikkat edilerek dövülüyor. Ardından “gümgüm” adı verilen büyük bir cezvede 2 saat gibi bir süre boyunca kaynatılıyor. Bu uzun süre sonunda kahve telve kıvamına gelince telvenin üstünde oluşan şerbet adı verilen kalın sıvı süzülüyor ve kahvenin geri kalanı güğüm benzeri “mutbak” adı verilen bir kaba aktarılıyor.
Üzerine tekrar kahve ve su eklenerek yeniden kaynatılıyor ve tüm bu işlemler kahve pekmeze benzer bir kıvama gelene kadar tekrarlanıyor.
Böylelikle uzun süre saklanabilen ve tekrar kullanılabilen mırra hazır oluyor ve şişelere aktarılıyor. İkram edileceği zamansa ısıtılıp ibriklere konuluyor ve kulpsuz fincanlarda konuklara veriliyor.
Bu arada önemli bir not daha; çok acı ve sert bir kahve olan mırra mutlaka şekersiz içilmeli. Sadece güzel koku ve aroma vermesi için kakule eklenebiliyor.
Leave feedback about this