Ürün kullanmadan cildinize bakmanın 11 yolu!!

Ciltbakımı için harcadığınız paranın ve zamanın kölesi olmak istemiyorsanız, bu önerilere kulak verin. Vücudunuzun doğal işlevlerini açığa çıkararak kalıcı bir cilt bakımı sağlayabilirsiniz. Kırışıklıklardan egzamaya, sedef hastalığından cilt kanserine kadar cildinizi koruyacak ve onaracak yöntemler bu haberin içinde. Cildinize dikkat etmenin şişelenmemiş yollarını sizlerle paylaşıyoruz…

1. Güneşte zamanınızı sınırlayın

Evet, güneş kremi kullanın, ancak ürün olmayan kısmı için: saklambaç oynama zamanı. Özellikle açık tenli insanların daha çok maruz kaldığı güneşin cilt yaşlanması üzerindeki faktörü %90. Cilt kanseri yapan etkileri ise oldukça ciddi oranlarda. Güneşin D vitamini ihtiyacımızı karşılaması tartışmalı bir konu olsa da, cilt üzerindeki etkileri karşısında güneşte kalma süresini sınırlamakta veya gölge olan yerlerde bulunmakta fayda var. Güneş gözlüğü kullanmak ise hem gözlerinizi güneş ışığından korumanıza hem de göz çevrenizde oluşabilecek kırışıklıkların önüne geçmenizi sağlayacaktır.

2. İpek yastık kılıflarını tercih edin

Uyurken her ne kadar farkında olmasanız da, yastık kılıflarınız yüzünüzdeki kırışıklıklara neden olabilir. Pamuklu bir kumaş üzerinde cildiniz sıkışır ve izler oluşmaya başlar. Sabahları uyandığınızda yüzünüzdeki yastık izleri de buradan gelmektedir. İpek ya da saten bir kumaş üzerinde yattığınız zaman ise, cildiniz yastık üzerinde kayacak ve olası kırışıklıkları önleyecektir.

3. Bol su tüketin

Su içmenin cilde ne gibi bir bakım sağladığı konusunda şüpheleriniz olabilir. Evet, su içmek cildinizi doğrudan nemlendirmezken, dolaşım sisteminizin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Böylelikle karaciğerde biriken toksinlerin vücuttan atılmasını sağlarken, şişkinliği azaltır ve böbrek fonksiyonlarını iyi yönde etkiler. Hatta sedef hastalığı ve egzama gibi cilt hastalıklarını iyileştirme etkisi de vardır.

4. Şeker tüketiminize dikkat edin

Cildinizin tükettiğiniz şeker ve karbonhidrat miktarıyla doğrudan ilişkisi vardır. Vücutta bulunan fazla şeker insülin dalgalanmalarına sebep olur. Bu dalgalanmayla birlikte vücut kendini korumak adına bir enzim üretirken, cildinizin esnekliğini ve gücünü sağlayan kolajen  liflerinin işlevini bozar. Yağ bezlerinin daha fazla çalışması anlamına da gelmektedir. Böylece cildinizde oluşacak aknelere zemin hazırlamış olursunuz. Diyetinizi düzenleyerek bakım ürünü kullanmadan aknelerin önüne geçebilmek mümkün. Hem böylelikle kilo kontrolünüz de sağlamış olursunuz.

5. Yüzünüzle oynamaktan vazgeçin

Oluşan sivilce ve siyah noktaları sıkmak cildinizde kalıcı hasarlar yaratmanıza sebep olabilir. Deri altında bulunan iltihaplanmanın sıkılarak yayılmasını ve yara izleri bırakmasını istemezsiniz. Ayrıca ellerinizin her yere dokunduğunu düşünürsek sürekli yüzünüze dokunduğunuzda gözeneklerinizin siyahlıklarla dolmasını sağlamış olursunuz. Bu yüzden yüzünüzle oynamak iyileştirmenin aksine daha kötü sonuçlarla karşılaşmanızı sağlar.

6. Yüzünüzü ılık suyla yıkayın

Yüzünüzü sıcak suyla yıkadığınızda, cildinizin sahip olduğu balmumuna benzer kıvamdaki sebum (yağ), eriyerek cildinizden sıyrılır. Bu da cildinizin doğal neminin kaybolması demektir. Cildiniz doğal nemini kaybedince daha fazla yağ üretmeye başlarken, sivilce oluşumu başlar. Bu yüzden yüzünüzü yıkarken suyunuzun ılık olmasına dikkat edin.

7. Makyaj fırçalarınızı yıkayın

Makyaj fırçalarımızda bakteri, yağ, toz ve ter birikir. Düzenli olarak temizlenmezse, her makyaj uygulaması sırasında tüm gereksiz kirler yüzünüze bulaşır. Bu iltihaplanmaya, gözeneklerin tıkanmasına ve akneye neden olabilir. Makyaj fırçalarınızı haftalık olarak temizlemek en iyi uygulamadır.

8. Stresi yönetmenin yollarını bulun

Stresli veya endişeli olduğumuzda, vücudumuz kortizol adı verilen bir hormon salgılar. Bu hormon uçuş veya savaş tepkimizi aktive eder (ki bu iyi bir şeydir!). Sürekli artan kortizol seviyeleri, cildin nemi tutma yeteneğini azaltarak ve aşırı yağ üretimini teşvik ederek parıltımızı kaybetmemize neden olabilir.

Yüksek kortizol seviyeleri sonucunda; Kuruluk ve matlık, akne, ciltte yağlanma, kırışıklık, kızarıklık, egzama ve sedef gibi cilt hastalıkları görülebilir. Endişeli hissettiğinizde, yüzünüzde kızarıklık veya şişlik görebilirsiniz. Bu, cildinizin yüzeyinin hemen altındaki artan kan akışının bir sonucudur.

9. Egzersiz yapmayı unutmayın

Hepimiz terin vücuttan atılmasının harika olduğunu biliyoruz. Terlemenin aynı zamanda cilde bazı faydaları da var. Hareket ettiğinizde, tüm hücrelerinize oksijen ve besin taşıyan kan dolaşımınızda artış yaşanır. Spor sonrasında genellikle yüzümüze bir canlılık gelir. Bu sadece anlık bir parlaklık sağlamakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadede cildimizin kendini daha hızlı onarmasına da yardımcı olur. Egzersiz yapmanın bir diğer özelliği de stresi azaltmaya ve dolayısıyla kortizol seviyelerini azaltmaya yardımcı olmasıdır.

10. Sigara dumanı etrafında olmaktan kaçının

Sigara dumanında bulunan serbest radikaller, cilt yapısına zarar verir. Bu olay ciltteki kolajen ve elastinin parçalanmasıyla sonuçlanır. Aynı zamanda cildin ihtiyaç duyduğu oksijen, vitamin ve besin maddelerini tüketen kan damarlarını daraltır. Bu toksik duman, ağız ve yanak bölgelerinde siyah noktalara neden olabilir. Maruz kalınan bu duman zamanla yaşlanmaya, dehidrasyona, koyu halkalara, kırık kan damarlarına ve genel olarak donuk görünümlü bir cilde yol açar.

11. Güzellik uykusuna yatın

Vücudumuz uyurken dinlenmenin yanı sıra hücreleri iyileştirir ve yeniler. Uyku, cildin renginin değişmesinden, cildin inceltilmesinden ve çatlaklardan sorumlu olan stres hormonu kortizolünü azaltır. Uyku ayrıca kırışıklarla ve cilt kanseriyle savaşmak için bir antioksidan görevi gören uyku hormonu melatonini de arttırır. Yüzümüzdeki elastikliği ve parlaklığı sağlayan kolajenin en çok uyku esnasında üretildiğini de hatırlatarak, düzenli bir uykunun cildimize kattıklarını unutmuyoruz.