Ayasofya, İstanbul’un en önemli tarihi ve kültürel yapılarından biridir. Dünyanın en büyük kiliselerinden biri olarak inşa edilen Ayasofya, 1453 senesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fetih edilmesi sonrasında camiye dönüştürülmüştür. 1934 senesinde ise müze haline getirilmiştir.
İlk inşası
Ayasofya’nın ilk inşası, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafınca 532-537 yılları aralığında gerçekleştirilmiştir. Justinianus, o dönemdeki en büyük kiliseyi inşa etmek istiyordu ve Ayasofya, bu hedefi gerçekleştirmek için inşa edilen bir yapıdır.
Ayasofya’nın inşası, o dönemdeki en büyük mühendislik ve mimarlık başarılarından biri olarak kabul edilmektedir. Yapının kubbesi, o dönemdeki teknolojik imkanlar göz önüne alındığında, inanılmaz bir başarıdır.
İkinci inşası
Ayasofya, 553 senesinde meydana gelen bir depremde büyük hasar görmüştür. Justinianus, Ayasofya’yı yeniden inşa etmeye karar vermiştir. İkinci inşası, 553-557 yılları aralığında gerçekleştirilmiştir.
İkinci inşa esnasında, Ayasofya’nın kubbesi daha büyük ve daha güçlü bir şekilde inşa edilmiştir. Bu sayede, Ayasofya, günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde
Ayasofya, 1453 senesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fetih edilmesi sonrasında camiye dönüştürülmüştür. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünün ve İslam’ın bir sembolü olarak kabul edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Ayasofya’ya birçok ekleme yapılmıştır. Bu eklemeler içinde, minber, mihrap, hünkar mahfili ve minareler yer almıştır.
Müze dönemi
Ayasofya, 1934 senesinde müze haline getirilmiştir. Bu karar, Mustafa Kemal Atatürk‘ün laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma hedefinin bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Ayasofya, günümüzde de İstanbul’un en mühim turistik yerlerinden biridir. Her yıl milyonlarca şahıs tarafından ziyaret edilmektedir.
Ayasofya’nın önemi
Ayasofya, hem dini hem de kültürel açıdan mühim bir yapıdır. Yapı, Doğu Roma İmparatorluğu’nun gücünün ve zenginliğinin bir simgesidir.
Ayasofya, bununla birlikte, İslam ve Hristiyanlık kültürlerinin buluştuğu bir yerdir. Yapı, yüzyıllar süresince iki değişik dine ev sahipliği yapmıştır.
Ayasofya, günümüzde de dünyanın en mühim zamanı yapılarından biridir. Yapı, hem Türkiye’nin hem de dünyanın kültürel mirasının mühim bir parçasıdır.
About The Author
Leave feedback about this