Anne babalar çocuklarının eğitimine ne kadar dahil olmalı? Ev ödevlerine yardım etmeli mi? Etmemeli mi? İşte ebeveyn müdahalesinin akademik başarıya etkisi olup olmadığını araştıran, şimdiye dek yapılmış en geniş kapsamlı çalışmanın detayları…
Çocuklarınızın Ödevlerine Yardım Etmeyin!
Günümüzde çocuk yetiştirmenin en temel “zorunluluklarından” biri de, ebeveynlerin çocuklarının
eğitimine aktif bir şekilde dahil olması gerekliliği:
Öğretmenlerle toplantılar yapmak, okuldaki gönüllü işlere katılmak, ödevlere yardımcı olmak ve çok
az sayıda çalışan ebeveynin zaman bulabildiği yüzlerce başka şey yapmak… Bu zorunluluklar
içimize öylesine işlemiş ki, çok az ebeveyn bu kadar çabaya değip değmediğini sorgular.
Bu Ocak ayına kadar birçok araştırmacı için de bu böyleydi. Teksas Üniversitesi’nde sosyoloji
profesörü olan Keith Robinson ve Duke Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Angel L. Harris,
ebeveyn müdahalesinin akademik başarıya etkisi olup olmadığını araştırdıkları, şimdiye dek
yapılmış en geniş kapsamlı çalışmada, durumun pek de öyle olmadığı sonucuna vardılar.
Araştırmacılar, Amerikalı ebeveynler üzerine yapılmış yaklaşık 30 yıl değerindeki uzun vadeli bütün araştırmaları taradı.
Çocukların ödevlerine yardım etmekten üniversite planları üzerine konuşmaya ve okullarında
gönüllü olarak çalışmaya kadar çocukların akademik hayatına müdahil olmanın 63 farklı yolunu
araştırdılar.
Bu araştırma, ebeveynleri daha çok müdahil olan çocukların zamanla daha fazla gelişme gösterip
göstermediklerini bulmayı amaçlıyordu.
Araştırmacılar bunu, çocukların okuma ve matematikteki sınav sonuçlarını içeren akademik
performanslarına dayanarak ölçtüler.
Buldukları şey şaşırtıcıydı. Ölçülebilen ebeveyn müdahalesinin – ebeveynin ait olduğu etnik köken,
kültür, sosyal sınıf ya da eğitim düzeyi ne olursa olsun – çocuklara akademik olarak çok az
faydası olduğu hatta onları gerilettiğini gördüler.
Kızınızın ödevini her gece gözden geçiriyor musunuz? Robinson ve Harris’in Bozuk Pusula:
Çocukların Eğitiminde Veli Müdahalesi isimli çalışmada yayımlanan verilerine göre bunu yapmanız
kızınızın testlerden daha yüksek not almasını sağlamayacak.
Üstelik çocuklar ortaokul çağına geldiklerinde, ebeveynlerin ödevlere yardım ediyor olması
sınav sonuçlarını aşağıya çekebiliyor.
Benzer şekilde velileri sürekli öğretmenlerle ve okul müdürleriyle görüşen çocuklar, velileri
okulda pek görünmeyen akranlarından akademik olarak daha hızlı gelişmiyorlardı.
Diğer yararsız veli müdahalelerininse şunlar olduğu ortaya çıktı:
Bir çocuğun sınıfını gözlemlemek, bir ergenin lisede alacağı dersleri seçmesinde yardımcı olmak,
kötü not yüzünden çocuğu cezalandırmak ya da ödevini ne zaman yapacağı konusunda katı
kurallar koymak gibi disiplinle ilgili önlemler.
Robinson, bu tarz bir müdahalelerin heveslendirmekten çok kaygı yaratacağını düşünüyor. “Onlara,
‘Okulda daha fazla gönüllü olmamı ister misin? Okuldaki sosyal aktivitelere katılayım mı?
Ödevlerine yardım etmem sana yardımcı oluyor mu?’ diye sorun” diyor Robinson.
Okullara velilerin de dahil olmasının bir dogma haline gelmesinin nedenlerinden biri de devletin
bunu aktif bir şekilde teşvik etmesidir.
Robinson ve Harris bu varsayımı büyük ölçüde çürütürken, küçük çocuklara yüksek sesle kitap okumak (ebeveynlerin yarısından azı bunu günlük olarak yapıyordu) ve ergenlerle üniversite planları hakkında konuşmak gibi küçücük alışkanlıkların fark yaratabileceğini gördüler. Ancak bu müdahaleler, okullarda ya da öğretmenlerin yanında değil, evde hayata geçiriliyordu.
Robinson ve Harris’in bulduklarını, ebeveynler ile çocukları arasındaki evdeki konuşmaları
Çocuklarını hakkında iyi şeyler söylenen bir öğretmenin sınıfına yerleştirmek. En iyi öğretmeni seçmenin, çocuğun hayat boyu taşıyacağı kazanımları artırdığı ortaya çıktı.
Sonuçta, bu bulgular kermeslerde kek satmak için gönüllü olmaya zaman ayırmak için çabalayan
kaygılı ebeveynleri rahatlatabilir.
Ancak okullardaki veli müdahalesine sadece sınav sonuçlarıyla değer biçmek, velilerin okullarda ne
büyük etkiler yaratabileceklerini görmemizi engellememeli.
“Belalı” gibi görünen bu ebeveynler, özellikle devlet okullarında, çok etkilidirler.
Daha iyi bir ders kitapları bulma, bahçede yeni oyun alanları kurma ve sanat, müzik, tiyatro ve okul sonrası kulüpler gibi tüm hayati “ekstraları” hayata geçirme konusunda oldukça etkilidirler.
Bu tür bir veli katılımı, sınav sonuçlarını doğrudan etkilemese de, okulu tüm öğrenciler için pozitif
bir yere dönüştürebilir.
Çocuklarınızın okullarına müdahil olmak sadece onlara arka çıkmanın bir yolu değil, aynı zamanda
iyi bir vatandaş olmanın da bir yolu olarak görülebilir.
Kaynak: Eğitimpedia
Leave feedback about this