“Yazılmış en iyi bilimkurgu romanı.
İlk okuduğumda, yarattığı dünyayla kâbuslar görmeme sebep olmuştu.”Margaret Atwood
FAHREİNHEİT 451 – RAY BRADBURY
Fahreinheit 451, 1950’li yıllarda Ray Bradbury tarafından kaleme alındı. Kitap okurken, yazıldığında 1950’li yıllara yani geleceğe bakış açısı ile yazılmış olduğunu unutmamak gerekiyor. Kitapta içerik olarak distopia denilen, geleceğe dair korkular işleniyor.
Yayımlandığı günden bugüne bilim kurgu kategorisinde binlerce insan tarafından okunan ve günümüzde halen en çok satanlar listelerinde yer alan Fahrenheit 451 kitabının hikayesinde bir tür kültürel çöküş konu ediliyor. Medya araçlarının kullanımı aşırı artıyor, insanlar yalnız sözüm ona kendilerini mutlu edecek şeyleri izliyor ve kitaplarda yazılan şeylerin kendilerini mutsuz ettiği gerekçe gösterilerek kitaplar yok ediliyor. Kitap sansürü o kadar aşırı ki, itfaiyelerin görevi yangın söndürmek değil, içinde kitapların bulunduğu evleri yakmak.
Kitabın adının neden Fahrenheit 451 olduğu merak ediliyor. Yazar kitapta bu soruya açıklık getiriyor. Ray Bradbury, kitabı yazdığı sırada itfaiye departmanını arıyor ve “bir kağıdın yanma derecesi kaç derecedir?” diye soruyor. Aldığı cevap onun kitabına vereceği ad oluyor: “Fahrenheit 451”.
Hikayede, Montag adlı itfaiye çalışanının sanata ilgisi olan Beatty ile tanışması ve onun Montag üzerinde bıraktığı izler okuyucuya Montag’a ait bakış açısı ile sunuluyor. Günümüz toplumlarına dolaylı olarak sert bir eleştiri getiren eser, koca koca televizyonları olan ama kitapları olmayan bir dünyanın toplum üzerinde gerçekleştirdiği değişimleri göstererek geleceğe ışık tutuluyor.
Belki kitaplar bizi mağaradan biraz çıkarabilir.
Belki hep aynı, lanet olası, çılgınca hataları yapmaktan alıkoyabilirler bizi!
About The Author
Leave feedback about this