Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır sözünden yola çıkarak aslında Türk kültüründe kahvenin ne kadar önemli olduğunu da anlıyoruz .
Özellikle son yıllarda kahve çeşitlerinin de artması ile kahveye olan düşkünlük epey artmış durumda artık sosyalleşmek istediğimizde ilk aklımıza önce kahve geliyor. Özellikle çalışan insanlar için sabah içilen kahvenin insanı kendine getirdiği ve zinde tuttuğu düşünüldüğünden güne artık kahve içmeden başlayamaz olduk.
Peki sıkça tükettiğimiz kahvenin insan vücuduna yararları nelerdir? Uzmanlar kahvenin içeriğinde yer alan bileşenlerin ruhsal ve bilişsel fonksiyonlar başta olmak üzere genel sağlık durumunda da pek çok hastalıktan korumada oldukça yararlı olduğunu kabul ediyor. Çok önemli bazı faydalarını alttaki gibi sıralamamız mümkün;
- Yağ yakımını hızlandırır.
- Fiziksel performansı artırır.
- Alzheimer , Parkinson ve Demans hastalıklarına karşı korur.
- Enerji düzeyini artırır ve zekayı güçlendirir.
- Kansere ve Kardiyovasküler hastalıklara karşı koruma sağlar.
Ülkemizde mevsimsel özelliklerden dolayı kahve üreticiliği olmadığı için kahveyi yurtdışından ihraç ediyoruz. Özellikle Brezilya kahvenin anavatanı da denilebilir. Çok çeşitli kahve türleri olup çok değişik aromalarla enfes kahveler yapmak mümkün. Fakat çok fazla aromalı ,şuruplu kahve tüketildiğinde uzmanlar kahvenin artık zararlı olmaya başladığını söylüyorlar ve nitekim diyabet başta olmak üzere tansiyon , kalp ritim bozukluğu , taşikardi gibi birçok hastalığı da beraberinde getiriyor.
Elbette kahve tüketimi de her yiyecekte olduğu gibi aşırıya kaçmadan tüketmek önemli . Bu açıdan bakıldığında Türk kahvesi (şekersiz ) günde 2 fincan tüketildiği zaman vücudumuza oldukça faydalı bir içecek olarak öne çıkıyor.
İşin aslı bazen de kahve bahane dostlar ile yapılan sohbet şahane oluyor.
Leave feedback about this