Yoga Stilleri Nelerdir, Tarihçeleri, Sana Uygun Olan Hangisi

Günümüzde özellikle batı toplumlarında yoga denilince akla ilk gelen ve en çok bilinen uygulamalardan biri fiziksel bir çalışma olan ve beden sağlığı için yapılan asana uygulamasıdır. Asanalar ile yapılan bu bedensel çalışmalar, modern zamanda ortaya çıkmış farklı ekollerle beraber farklı yoga stillerini de doğurmuştur. Bu stillerden bazıları daha çok asana odaklıyken bazıları nefes, beslenme, mantralar gibi yoganın diğer bileşenlerini de sentezler. Gelin bu stillere beraber bir göz atalım.

1. Hatha Yoga

Hatha Yoga, Yogi Swatmarama tarafından 15. yüzyılda Hindistan’da başlatılmıştır. Swami Swatmarama “Hatha Yoga Pradipika”yı kaleme alan kişidir. Bu kitap 4 bölümden oluşmaktadır; ilk bölümde yama, niyama, asana ve besinler üzerinde durulmuştur, ikinci bölümde ise pranayama ve shatkarmasdan bahsedilir, üçüncü bölümde ise mudralar, bandhalar, Nadiler ve Kundalini anlatılır, son bölüm olan dördüncü bölümde de Pratyahara, Dharana, Dhyana ve Samadhi’den bahsedilmektedir.

“Ha” Güneş ve “Tha” Ay anlamına gelir. “Hatha” kelime anlamı olarak bakıldığındaysa “güçlü” anlamına gelmektedir. Swatmarama’nın, Hatha yogayı, Raja Yoga’nın amacına ulaşması için, vücudu uzun meditasyon seanslarına hazırlayıp kuvvetlendiren asanalar(duruşlar), pranayamalar (nefes teknikleri) ve arınma, beslenme gibi diğer yardımcı öğeler olarak gördüğünü söyleyebiliriz. Swatmarama, Hatha Yoga Pradipika’da her ne kadar 84 tane asana olduğundan bahsetse de bunların hepsini tanımlamamış, sadece 15’i için anlatım yaparak bahsetmiştir.

İşte günümüzde uygulanan ve genel olarak yoga şeklinde tanımlanan tüm bu fiziksel egzersizler ve nefes teknikleri Hatha Yoga temeli üzerinde yükselmiş; ruhsal ve fiziksel sağlığın korunması amacıyla birçok toplumda varlığını büyüyerek sürdürmektedir.

2. Kriya Yoga

“Kriya” Sanskrit dilinde “hareket, harekete geçmek, eylem, tepki vermek” anlamına gelir. Kriya Yoga, batı dünyasına Paramahansa Yogananda tarafından tanıtılmıştır. Yogananda 1920’de Boston’a gider, 1925’te Self Realization Fellowship grubunu kurar. Burada Kriya Yoga’dan bahseder.

Yogananda 1946’da yazdığı “Bir Yoginin Otobiyografisi” adlı kitabında Mahavatar Babaji adında, ölümsüz bir yoginin varlığından bahseder. Babaji’nin yüzyıllardır yaşayan ve sadece kendini zaman zaman görünür kılan bir “siddha” yani aydınlanmış kişi olduğuna inanılmaktadır. Paramahansa Yogananda, ‘’Kriya Yoga‘’ olarak bilinen güçlü yoga teknikleri serisinin, 1861 yılı civarında Lahiri Mahasaya’ya Babaji tarafından öğretildiğini açıklamıştır. Sonrasında, Lahiri Mahasaya, Kriya Yoga’yı pek çok kişiye öğretmiştir. Yogananda, kendi öğretmeni Sri Yukteswar’ın da Kriya Yoga’ya başlamasını sağlayan kişinin Lahiri Mahasaya olduğunu söylemiştir.

Yogananda, kendi öğretmeni ve aynı zamanda gurusuyla birlikte 10 yıl çalıştıktan sonra bir gün Babaji’yi gördüğünü söylemiştir. Babaji’nin kendini Yogananda’ya görünür kıldıktan sonra, onu kutsal Kriya bilimini Batı’ya getirmesi için yönlendirdiğini belirtmiştir.

Kriya Yoga, Patanjali’nin Yoga Sutraları’nda bahsettiği Kriya yogadan yola çıkar; ancak buna ek olarak Babaji’nin Kriya Yoga’sı, ‘’kundalini ‘’ gelişimini, bilincin büyük gücünü, nefeslerin, mantarların ve adanmışlık gerektiren çalışmaların yardımı ile kullanmayı sağlayan tantra öğretileri ile sentezler.

Kriya Yoga’nın beş (5) fazda gruplandırılmış bir teknik olduğu belirtilmektedir. Bu fazlar aşağıdaki gibidir:

1. 1. Kriya Hatha Yoga: Fiziksel rahatlama hareketleri olan “asana”lar, kas kilitleri olan “bandha”lar ve psiko-fizyolojik jestler olan “mudra”lardan oluşur. Bunlar ana enerji kanalları olarak bilinen “nadi”ler ve enerji merkezleri olan “çakra”ları uyarıp uyandırarak sağlığı ve huzuru beraberinde getirir.     Aşamalı ve ikişer ikişer öğretilen 18 asanadan oluşan bir seri şeklinde uygulanır.
   2. Kriya Kundalini Pranayama: Güçlü bir nefes çalışması tekniği olduğu belirtilmektedir. Kişinin potansiyel gücünü ve bilincini uyandırdığı, onu omurganın en alt noktası ve başın tepesi arasında yer alan 7 ana çakra arasında dolaştırdığı söylenenler arasındadır. Bu yedi (7) çakranın ilişkili gizli kalmış yetenekleri uyandırdığı ve kişiyi varoluşun tüm beş (5) planında da dinamoya (hareket enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bir araç) dönüştürdüğü şeklinde tanımlanmıştır.
   3. Kriya Dhyana Yoga: Zihnin istemsiz düşüncelere kaçışını engelleyecek şekilde onu kontrol altında tutarak, arzu edildiği gibi yönetebilmek hedeflenir. Bunun için, bilinç altını temizlemek, odaklanma çalışması yapmak, zihinsel netlik ve vizyon geliştirmek metotlarıyla; akılsal ve sezgisel yaratıcı yetenekleri canlandırmak, “Kendini Gerçekleştirme” ve “Samadhi” yani Tanrı ile bir araya gelme durumuna ulaşılması amaçlanır. Bir dizi meditasyon tekniklerinden oluşan aşamalı seriler olarak tanımlanmıştır.
   4. Kriya Mantra Yoga: İlahi özellikleri uyaran, güçlü ses ve hecelerin sessiz zihinsel tekrarıdır. Bu uygulamanın kişinin tüm varlığını ve bilincini ilahi bilince yönlendirdiği, kişiyi ilahi lütuf ve enerjisine açtığı belirtilmiştir.
   5. Kriya Bhakti Yoga: Ruhun Tanrı’ya özlemini, sevgisini geliştirme ve pekiştirme amacıyla yapılan uygulamalar olarak tanımlanabilir. Koşulsuz sevgi ile ruhsal mutluluğu uyandıran kendini adamaya dayalı faaliyetlere örnek olarak, şarkı söylemek, merasimler, haclar ve ibadet sayılabilir. Zamanla, her varlıkta “O” algılanır hale gelir ve bu farkındalık kişinin tüm eylemlerine işler.

3. Ashtanga (Aştanga) Vinyasa Yoga

Ashtanga Vinyasa Yoga, ilk kez Krishnamacharya tarafından uygulanmaya başlanmıştır, ancak günümüzde bu kadar yaygınlaşarak popüler olmasında Krishnamacharya’nın öğrencisi Pattabhi Jois’in büyük katkıları olmuştur.

Bu yoga türüne dair bilgi vermeden önce, bu türün ilk uygulayıcısı olan ve aynı zamanda “modern yoganın babası” olarak anılan Krishnamacharya’nın hayatı hakkında bilgi vermek faydalı olacaktır. Krishnamacharya 1888 yılında eski Mysore eyaletinde bulunan Machukundapuram Köyü’nde doğmuştur. Eğitim hayatı sırasında felsefenin altı okulu üzerine incelemeler yapmıştır. Sonrasında öğretmenlerinin birinin tavsiyesi üzerine Himalaya Mağaraları’nda bir yerde yaşayan bir Yogacharya Rammohana Brahmachary’i bulması tavsiye edilmiştir. Krishnamacharya’nın, Rammohana Brahmachary’i yaklaşık 3 ay süren bir yürüyüş sonrası bulduğu ifade edilmektedir. Onu bulduktan sonra yedi buçuk yıl kadar burada kalmış ve Patanjali’nin Yoga Sutraları’na çalışmıştır. Bu süre sonunda Banaras’a dönmüştür. 1925’te, Mysore Nalwadi Krishnaraja Wodeyar’ın Kralı, Banaras’ı ziyaret ettiğinde Krishnamacharya’nın namını duymuş ve yogaya ilgisi olan kral onu derhal Mysore’a davet etmiştir. Bu davet üzerine Krishnamacharya, Mysore’a dönüp burada evlenmiş ve kralın kişisel yoga gurusu olmuştur. Sonrasında kral Krishnamacharya’nın burada yoga öğretmesini ve 1933’te de bir yoga okulu açıp (Yogashala) onun başına geçmesini teşvik etmiştir. Krishnamacharya, yaşadığı süre zarfında dört kitap yazmıştır, en çok bilinen kitabı iki ciltlik bir ansiklopedi olan “Yoga Makaranda”dır. Hayatı boyunca Hindistan sınırlarının dışına çıkmamış olsa da bugün dünyaca tanınan BKS Iyengar ve Pattabhi Jois gibi modern yoga ustalarını eğitmiştir. Başka bir öğrencisi olan Indra Devi yogayı batıya götürenler arasındadır. Krishnamacharya’nın öz oğlu olan T.K.V. Desikachar aynı zamanda öğrencisidir.

Krishnamacharya, yoga bilgeliğinin batıya taşınmasında önemli rol üstlenmiş kişilerden biridir. Yoga uygulamalarının tedavi amaçlı veya hastalıkları önlemek için kullanılabileceğini; yoga pozlarının (asana), nefes çalışmalarının (pranayama) ve meditasyon uygulamalarının kişiye özel biçimde öğretilebileceğini savunmuştur. Bu yaklaşım ile zihnin, bedenin ve ruhun dengelenmesini sağlamada yoganın terapötik yapısını vurgulamıştır. Bilinçli soluma ile birlikte, yoga pozlarını nefes alış ve verişlerle sentezleyen ilk kişidir. Bu sentez Vinyasa stilinin yaratıcısı olmasını sağlamıştır. Ashtanga Vinyasa Yoga işte bu sentez ile beraber, belirlenmiş asanaların birbiri ardına uygulanmasından oluşturulmuş bir yoga türüdür. Daha önce de belirtildiği gibi, Krishnamacharya’nın öğrencilerinden Pattabhi Jois bu uygulamayı batıya taşımış, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Kaliforniya’da yoga dersleri vermiştir. Bu yoga türü kendi içinde 3 veya 6 basamak olarak sayılabilecek kademelerden oluşur: Birinci veya “Primary” seri, İkinci veya “Intermediate” seri ve diğeri de Üçüncü veya “Advanced” seridir. Üçüncü seri kendi içinde dörde ayrıldığı için bazı kaynaklara göre Ashtanga Vinyasa Yoga’nın 6 basamak olduğu söylenir. Üçüncü serinin bu 4 alt grubu ise şu şekildedir: İleri seviye A-B-C-D.

Ashtanga Vinyasa Yoga’nın temel unsurlarını özetlemek gerekirse, belirli bir akıştan oluşan asana serileri, bu asana serilerine eşlik eden nefes alışverişleri, Dristhi olarak tanımlanan belirli bir yere yönlendirilen bakışlar ve enerji kilitleri olarak da isimlendirilen Bandhalar.

4. Iyengar Yoga

Krishnamacharya’nın öğrencilerinden Bellur Krishnamachar Sundararaja Iyengar veya bilinen kısaltılmış adıyla BKS Iyengar, “Iyengar Yoga” olarak bilinen yoga türünün kurucusudur. Iyengar, 1918 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir ve sonrasında geçirdiği sağlık problemleri sebebiyle güçsüz ve hasta bir vücuda sahiptir. Krishnamacharya, Iyengar’ın eniştesidir ve yoganın sağlık üzerine olumlu etkileri olduğuna inandığından ve Iyengar’ın iyileşmesine katkısı olacağını düşünerek onu yanına alır. Iyengar Krishnamacharya ile beraber yoga uygulamaları yapmış ancak sonrasında kendi stilini geliştirmiştir.

Iyengar Yoga’nın en belirleyici özelliğinin asanaları uygularken bedenin doğru hizalanmasına verdiği önemdir. Bunun için yoga uygulaması sırasında takoz, kemer, sandalye, yastık gibi yardımcı araçlar kullanılmaktadır. Tüm bu araçların kullanımı ile uygulayıcının yoga pozlarını doğru biçimde ve daha derinden hissetmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Bununla beraber, uygulayıcılar bu destekler sayesinde yorgunluk, yaşlılık veya hastalık gibi durumlarda dahi terapi amaçlı olarak pozları kolaylıkla yapılabilmektedirler.

5. Viniyoga (Terapötik Yoga)

Viniyoga türünün kökleri Krishnamacharya’nın öz oğlu ve aynı zamanda öğrencisi olan T.K.V. Desikachar’a uzanır. Desikachar çocukluğundan beri yoga dünyasının içinde olduğundan önceleri yogayla ilgili hiçbir şey yapmak istemedi ve bunun yerine mühendis olmak isteyerek bunun eğitimini aldı. Ancak sonrasında, babasının sağlık problemi olan insanlara yardımcı olduğuna ve onların tedavisine katkı sağladığına şahit oldukça fikri değişti ve babasıyla birlikte yoga çalışmalarına başladı. Mühendislik kariyerini bırakan Desikachar, babasının 1989’da ölümüne kadar onunla birlikte çalışmıştır. 1976 yılında Madras’ta Krishnamacharya Yoga Mandiram’ı kurarak Krishnamacharya yoga geleneğinin daha yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Babasının yogaya ait terapötik yaklaşımına saygı duyuyordu ve Viniyoga adını verdiği kendi yöntemini geliştirmek için onun öğretilerinden yararlandı. Desikachar, her bir öğrencinin ayrı gözlemlenerek o öğrencinin ihtiyacına uygun şekilde asana adaptasyonu yapılması konusunda öncü olmuştur. Buna ek olarak asana kavramıyla kısıtlı kalmadan öğrencinin Ayurvedik yapısını ve enerji seviyesini de göz önünde bulundurmaktadır, ayrıca bir Viniyoga uygulaması öğrencinin ihtiyaçlarına bağlı olarak asana, pranayama, mantra okuma, meditasyon da içerebilir.

“Vini” kelime olarak farklılaştırmak, adapte etmek anlamlarına gelir. Viniyoga standart bir program içermez. Viniyoga bakış açısıyla yorumlandığında, yogada kusursuz bir duruş yoktur, her bireyin vücuduna en fazla fayda sağlayacağı duruşa ulaşmanın mükemmel bir yolu vardır.

6. Sivananda Yoga

Sivananda Yoga, Swami Sivananda’nın öğretilerini yaymak amacıyla öğrencilerinden biri olan Swami Visnu Devananda tarafından kurulmuştur. Bu yoga türüne dair bilgi vermeden önce yine tarihsel gelişiminden bahsetmek faydalı olacaktır.

Swami Sivananda, 1887’de dünyaya gelmiştir. Babası bir Shiva Bhakti’dir ve annesi de mutaassıptır. Asıl mesleği doktordur, ancak 1924 yılında mesleğini bırakır ve Rişikeş’e giderek burada gurusu Vishvananda Saraswati ile tanışır. Burada sade bir yaşam sürdüğü süre zarfında bir yandan hastaların tedavisini yapmayı da sürdürmüştür. 1936 yılında Rişikeş’te the Divine Life Society’i kurmuştur ve burada yoga öğretisine dair edebi eserleri ücretsiz dağıtmıştır. 1948 yılında ise Yoga-Vedanta Forest Academy’yi kurar. Bu kuruluşun amacı, yogayı öğrenmeyi arzu edenlere olanak sağlamaktır. Kurslar iki ay sürmekte ve tüm Hintlilere açık olacak şekilde düzenlenmekteydi. Swami Sivananda hayatı boyunca 300’ün üzerinde kitap yazmıştır ve 4 büyük öğrencisi vardır: Swami Visnu Devananda, Swami Satyananda, Swami Satchidananda, Swami Krishnananda.

Öğrencilerinden,

• • Swami Visnu Devananda, batıya gider ve gurusunun öğretilerini Sivananda Yoga adıyla burada yaygınlaştırır, Sivananda Yoga Vedanta Centres kurucusudur.
  • Swami Satyananda 1963’te Bihar School of Yoga’yı kurmuştur.
  • Swami Satchidananda İntegral Yoga türünün kurucusudur.
  • Swami Krishnananda, 1958’den 2001’e kadar Rişikeş’te Divine Life Society’nin Genel Sekreteri olarak görev yapmıştır.

Sivananda Yoga’yı, klasik Hatha Yoga temeline dayanan ve 12 temel asanadan oluşan bir sekans şeklinde uygulanan bir yoga türü olarak tanımlayabiliriz. Yoga uygulaması sadece asanalardan oluşmaz, başlangıçta çeşitli nefes egzersizleri (Pranayama) ile başlanır ve asanalara geçmeden “Güneşe Selam” serisi ile vücut ısındırılır. Ardından, belirtilen 12 asananın uygulaması yaptırılır. Bu asanaların sıralaması önemlidir; öncelikli olarak başın tepesinden başlar ve sırasıyla uygulanan asanalarla 7 ana enerji noktasının(çakralar) açılması hedeflenir. Aralarda veya asanaların sonunda uygulanan derin gevşeme ile her bir asananın faydasını derinleştirmek, enerjinin vücutta dağılmasına olanak sağlamak ve kasların yormadan bir sonraki poza hazırlamak için dinlenme sağlaması amaçlanır. Bu 12 asana ve bunların uygulama sıralaması şu şekildedir: Şirşasana, Sarvangasana, Halasana, Matsyasana, Paşkimotanasana, Bujangasana, Şalabasana, Danurasana, Ardha Matsyendrasana, Kakasana, Pada Hastasana ve Trikonasana.

Bu yoga türü, felsefi olarak yogayı şu beş temel üzerinde yapılandırmıştır: doğru çalışma (Asana, özellikle on iki duruş üzerine odaklanılır), doğru nefes (Pranayama), doğru gevşeme (Şavasana), doğru beslenme (Vejeteryan), olumlu düşünce (Vedanta) & meditasyon (Dhayana). Ayrıca bu yoga türü bütünsel yoga yaklaşımını, yani yoganın 4 yolu olan Karma, Bhakti, Jnana ve Raja yoganın beraber uygulanmasını benimser.

7. İntegral Yoga

İntegral Yoga, Swami Sivananda’nın öğrencilerinden biri olan Swami Satchidananda tarafından oluşturulmuş bir yoga türüdür. Swami Satchidananda 1914 yılında Hindistan’ın güneyinde Coimbatore şehrindeki küçük bir kasabada dünyaya gelmiştir. İlk başlarda, motosiklet ithalatı yapan aile şirketlerinde çalışmış ve evlenip 2 çocuk sahibi olmuştur. Ancak eşinin evlendikten 5 yıl sonra ani ölümü ile beraber çocuklarını annesine bırakarak, yoga ve meditasyonla sürdüreceği münzevi hayat yolculuğuna çıkmıştır. Hindistan’ı gezerek tapınaklarda meditasyon yapmış ve klasik yogada ustalaşmıştır. Yıllar boyunca gerçek bilgeleri, azizleri bulmak için arayışı sürmüştür. Sonunda bir aşrama sığınmış ve burada geçirdiği dönemde Ramana Maharshi ile çalışma fırsatı bulmuştur. Ramana Maharshi aydınlanmış bir yogi olarak bilinmektedir. Ramana Maharshi hakkında yazılan makaleler yoganın batıda tanınması ve yayılmasında rol oynamıştır.  Swami Satchidananda, Ramana Maharshi’nin kol kanseri olduktan sonra çektiği acıya dayanamayarak oradan ayrılmış ve o ayrıldıktan kısa bir süre sonra da Ramana Maharshi ölmüştür. Daha sonra Rişikeş’e seyahat eden Swami Satchidananda, burada gurusu olan Sivananda Saraswati ile karşılaşır ve yıllar boyunca onun felsefesi için hizmet eder. 1966’ta New York’a gider ve sonrasında buraya yerleşir, burada ilk İntegral Yoga Enstitüsü’nü açarak öğretisini burada yaymaya başlar.

İntegral Yoga, klasik yoga anlayışındaki altı öğretinin sentezi olarak tanımlanmaktadır:

1. 1. Hatha Yoga; asana, pranayama, mudra, kriya, yogik diyet ve derin gevşemeyi içine alır.
   2. Raja Yoga; odaklanma ve meditasyonu kapsar
   3. Bhakti Yoga; sevgi ve bağlılığı benimser
   4. Karma Yoga; tavır ve davranışlarda ego ve beklentinin olmaması
   5. Jnana Yoga; bilgi, öz değerlendirme, farkındalık vb. barındıran analitik yaklaşım
   6. Japa Yoga; mantraların tekrar edilmesi çalışması

İntegral Yoga dersleri, aklı ve düşünceleri merkezleme için ilahi okumasıyla başlar, asana sekanslarıyla devam eder, gevşeme, nefes çalışması ve sonrasında da meditasyon ile sonlandırılır.

8. Kundalini Yoga

Kundalini yoga, Yogi Bhajan tarafından geliştirilmiş bir stildir. Yogi Bhajan, 1929 yılında günümüzde Pakistan sınırları içerisinde kalan Punjab eyaleti Gujranwala bölgesinde, doktor bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Yoga eğitimine henüz sekiz yaşında iken başlamış ve Hindistan’daki yoga uygulamalarından bir olan Kundalini Yoga’yı Sant Hazara Singh’ten öğrenmiş ve onunla çalışarak 16 yaşındayken Kundalini Yoga’da “Usta(master)” mertebesine ulaşmıştır. Bu sürede normal eğitimine de devam ettiğini belirtmek gerekir, nitekim Punjab Üniversitesi’nden ekonomist olarak mezun olmuş ve ta ki 1968 yılına kadar hem mesleki kariyerini hem yogayı beraber sürdürmüştür. 1968 yılındaysa, Toronto Üniversitesi’nde kurulacak bir yoga okulu için Kanada’ya gider, ancak proje sponsorunun vefatı sebebiyle yoga okulu projesi gerçekleşmez. Bir süre burda kalan Bhajan sonrasında aynı sene Los Angeles’a bir arkadaşını ziyarete gider ve yogayı burada yaygınlaştırmak üzere buraya yerleşir. 1969 yılında 3HO (healty, happy and holy) vakfını kurar, bu vakıf bugün fiziksel sağlık, bilinçsel ve ruhsal farkındalığı geliştirmeyi amaçlayan çalışmalarını hala sürdürmektedir. Kundalini Yoga’yı öğretmek ve eğitmen yetiştirmeyi amaçlayan kolu, Bhajan’ın 1972 yılında kurduğu KRI (kundalini research institute) ile 3HO’dan ayrılmış ve bugün hala çalışmalarını sürdürmektedir.

Farkındalık yogası şeklinde de adlandırılan Kundalini Yoga, uygulama içeriği olarak hareket (asana), nefes (pranayama), mantra (ses titreşimi) ve meditasyonu kapsar. Uygulama sırasında ilahi okumalar da yer alır. Bu yogayla, omurganın ucunda potansiyel durumda var olduğuna inanılan enerjinin açığa çıkarılıp tepe çakraya kadar ulaştırılmasıyla kişiyi yeni bir bilinç hali ve farkındalığa ulaştırması amaçlanır.

9. Anusara Yoga

Anusara Yoga, John Friend tarafından geliştirilen bir yoga türüdür. John Friend, Amerika doğumlu bir yoga eğitmenidir. Yoga ile tanışması çok küçük yaşta olmuştur; henüz sekiz yaşındayken, annesinin kendisine okuduğu, yogilerin gizli bilgileri ve olağandışı güçlerinden bahseden hikayeler sayesinde yoga ile tanışmıştır. On üç yaşına geldiğindeyse, Bhagavad Gita ve Upanişadları okuyarak yoga felsefesi konusunda bilgi edinmeye ve Swami Satchidananda’nın yazdığı Integral Hatha Yoga kitabından faydalanarak yoga duruşlarına çalışmaya başlamıştır.  19 yaşında Texas’a giderek burada Ananda Yoga, Sivananda Yoga ve Kundalini Yoga gibi farklı hatha yoga stilleri ile çalışmıştır. Finansal analist olarak çalışırken bir yandan da yoga eğitmenliği yapmıştır. 1984’te Ashtanga Vinyasa Yoga uygulamaya başlamış, 1986’da ise analist kariyerini bırakarak sadece yoga eğitmenliği yapmaya başlamıştır. 1987’de Kaliforniya’da Pattabhi Jois ile beraber çalışırken Ashtanga Vinyasa Yoga’nın ikinci seviyesine geçiş yapmıştır. Yine burada Iyengar Yoga stilinde ders veren Judith Lasater ile de çalışmıştır. Aynı yıl Boston’da Iyengar Yoga konferansına katılarak burada BKS Iyengar ile tanışmış, sonrasında çalışmaları Iyengar Yoga üzerine yoğunlaşmıştır. 1990- 1995 yılları arasında Iyengar Yoga eğitmenlik sertifikası almış ve bu dönemde Ulusal Iyengar Yoga Derneği’nin yönetim kurulunda görev almıştır. 1997’de bu dernekten kendi geliştirdiği stili Anusara Yoga’yı yapılandırmak üzere ayrılmıştır.

Anusara Yoga, görüş olarak düalist olmayan Tantrik felsefeye dayanır; şöyle ki, bu dünyadaki her şeyin özünde saadet ve farkındalık ahenginin ritmi olan yüksek bilincin somutlaşmış bir hali olduğunu söyler. Bu görüşün pratiğininse, şu anda olan her şeyi doğru bir şekilde cevaplayabilmek için her zaman her durumun kendine özgü iyiliğinin arayışında olmak şeklinde tanımlanmıştır. Ders içeriği Vinyasa yani akış stilindedir, ancak bazı asanalarda daha uzun süre kalınır. Akış şeklindeki dersin amacı, uygulayıcının nefesi ile uyum yakalaması ve bu nefes uyumunun da asananın yapılmasına rehberlik etmesidir. 250’den fazla çeşit asananın kullanılabildiği ders içeriğinde belirlenmiş bir rutin asana seti yoktur.

10. Baptiste Power Vinyasa Yoga

Bu stil, Baron Baptiste tarafından geliştirilmiştir. Baron Baptiste de yogayla iç içe büyümüş biridir. Baron’un babası ve annesi, Walt ve Magana Baptiste, 1952 yılında San Francisco’daki ilk yoga stüdyolarından birini açmıştır. Baron henüz 12 yaşındayken annesi ve babasıyla Hindistan- Rişikeş’e gitmiş ve burada onlarla beraber meditasyon, nefes egzersizleri, asanalar gibi yoga uygulamaları yapmıştır. 18 yaşındayken babasının yerine bir ders vermek durumunda kalmış ve bu ders sonrası eğitmenlik yapmaya karar vermiştir. BKS Iyengar ve Indra Devi ile bire bir tanışma fırsatı bulmuş, BKS. Iyengar ve Bikram Choudhury’nin öğretilerini öğrenmiştir.

Baron Baptiste 1990’ların ortalarında kendi stilini, o zamana dek bilgi edindiği Iyengar, Aştanga, Viniyoga birçok öğretiyi sentezleyerek geliştirmiştir. Baptiste Power Vinyasa Yoga; asana, meditasyon (Dhyana) ve sorgulamadan (Niyama) oluşan üç temel yapı taşı ve nefes, akış, yüksek sıcaklık, bakış (Drishti) ve core stabilizasyon olmak üzere beş temel direk üzerine kurulmuştur. Dersler 60, 75 veya 90 dakikalık seanslar şeklinde 90 fahrenhayt sıcaklıkta yani yaklaşık 32 santigrat derecede yapılmaktadır.

11. Jivamukti Yoga

Jivamukti Yoga türü, Sharon Gannon ve David Life tarafından 1984 yılında ortaya çıkarılan bir stildir. Sharon Gannon ve David Life 1982 yılında tanışmış, 1984 yılında bu yoga stilini geliştirdikten 2 yıl sonra birlikte Hindistan’a yolculuk etmiş ve burada ilk guruları olan Swami Nirmalananda ile tanışmışlardır. Devam eden yolculuklarında, bir diğer guruları Sri K. Pattabhi Jois ile bir araya gelmiş ve onunla Ashtanga Vinyasa Yoga çalışmışlardır. Sonrasında da New York’ta Shri Brahmananda Sarasvati ile bir araya gelmişlerdir. Her bir guru onların bu spritüel yolculuğuna katkıda bulunmuş ve onların öğretileri geliştirdikleri Jivamukti stilinin bugünkü haline ulaşmasında bir yapı taşı olmuştur.

Bu stil, vinyasa temellidir, beş doktrin üzerine kurulmuştur, bunlar Ahimsa (zarar vermeme), Bhakti (adanma), Dhyana (meditasyon), Nada (ses ve şarkı söyleme) ve Shastra (yogaya dair kutsal yazılar, kaynaklar). Asanalar, vinyasa yani akış üzerine odaklanma veya hizalanma üzerine odaklanma gibi farklı türde dersler şeklinde yapılmaktadır.

12. Vinyasa Flow Yoga

Bu yoga türü, temelinde Ashtanga Vinyasa Yoga stiline dayanmaktadır, ancak sadece belirli asanaların aynı sırayla uygulandığı katı bir disiplin olan Ashtanga Vinyasa Yoga’ya göre daha özgürlükçüdür ve akışlardaki asanalar serbestçe seçildiğinden yaratıcılığı destekler. Bu stil söylendiğinde akla gelen ve tanınan uygulayıcıları Shiva Rea, Seane Corn’dur. Bu akışlardaki asanaların seçimini eğitimcinin kendisi belirleyebilir veya öğrencinin ihtiyacına göre oluşturulabilir. Her derste aynı akış kullanılabileceği gibi isteğe bağlı farklı akışlarla da dersler yapılabilir. Asanalar arası geçişler nefes ile uyumlanarak yapılmaktadır. Her nefes alındığında bir poz uygulanırken, nefes verişte bir diğer poza geçilir. Sürekli bir akış ve dinamik bir içeriği olduğundan yüksek enerji gerektiren bir uygulama olarak tanımlanabilir.

13. Kripalu Yoga

Bu yoga türü Amrit Desai tarafından isimlendirilmiştir ve adını Amrit Desai’nin gurusu Swami Kripalu’dan almaktadır. Amrit Desai, 1960 yılında Hindistan’dan Amerika’ya eğitim için gelir ve okuduğu şehir olan Philadelphia’da yoga öğretmeye başlar. 1966’da Yoga Society of Pennsylvania’nın kurucularından biri olmuştur. 1972’de Pennsylvania’da bir yoga merkezi açan Desai, 1974 yılında bu merkezin adını “Kripalu Yoga Fellowship” olarak değiştirmiştir. Bu merkezde gurusunun öğretilerini yaymış, merkezi inziva ve yoga eğitmenleri yetiştirmek amacıyla kullanmıştır. 1977 yılında Swami Kripalu da Amerika’ya gelmiş ve birçok insanın yogaya ilgi duymasında ilham kaynağı olmuştur. 1981’de tekrar Hindistan’a dönmüştür.

Kripalu Yoga klasik bir Hatha yoga türü olup içerik olarak asana, pranayama ve meditasyon uygulamalarından oluşmaktadır.

14. Shadow Yoga

Bu yoga stili, Shandor (Zhander) Remete tarafından geliştirilmiştir. Shandor Remete henüz altı yaşındayken babasından yoga öğrenmeye başlamıştır. Yoga uygulamaya devam ederken gençlik yıllarında dövüş sanatları üzerine de eğitim almıştır. Hem BKS Iyengar ile çalışmış hem de sonrasında Pattabhi Jois’in öğrencilerinden biri ile Aştanga Vinyasa stili üzerine uygulama yapmıştır.

Shadow Yoga’nın bir Hatha Yoga ekolü olduğu belirtilmektedir. İsmini, eski Hatha Yoga metinlerinden almaktadır. Hatha Yogik anatomisine göre, beden, birbirinden ayrı üç bedenden ve beş ayrı katmanın birleşiminden meydana gelir. Bu katmanlara perde, kılıf veya gölge de denilebilir ve Hatha Yoga uygulamasının bu gölgeleri çözmek (ortadan kaldırmak) amacında olduğu belirtilmektedir. Uygulamak isteyen öğrencileri, Hatha Yoga için bedensel ve zihinsel olarak daha uygun bir duruma getirecek olan hazırlık serileri bu yoga türü için oldukça önemsenen bir basamaktır. Basit hareketlerin bir araya gelmesinden oluşan seriler ile uygulanan Shadow yogada, uygulayıcılara, bedeninde ve davranışlarında fark etmedikleri alışkanlıkları, duygusal tıkanıklıkları, kör noktalarını vb. gözleme imkânı sunduğu belirtilmektedir. Dersler, pozlar, nefes, bandha (iç kilitler) ile yaratılan hareketlerden oluşmaktadır.

15. Yin Yoga

Bu yoga stili, Paulie Zink’in Taoist yoga yaklaşımına dayanır. Zink aslında Amerika dövüş sporları şampiyonu, Taoist yoga eğitmeni ve Maymun Stili Kung Fu uygulayıcısıdır. 14 yaşındayken okuduğu kitaplar ve izlediği TV programlarını rehber alarak yoga yapmaya başlamıştır. 16 yaşındayken kung fu öğrenmeye başlamış ve bazı gelişmiş yoga pozlarıyla kung fu uygulamasını geliştirebileceğine ikna olmuştur. 1970’lerde yoga öğretmeye başlamıştır. Paulie’nin yoga uygulamaları, Hatha yoga ile Çin’in geleneksel Taoist yogasını bir sentezidir. Hatha Yoga’nın dinamik, güçlü stili ile Taoist yoganın daha yavaş ve uzun süre pozlarda kalınarak esneklik sağladığı stilini birbirini desteklemesi için beraber kullanmıştır. Taoist yaklaşım temeline dayanan bu stil sonrasında Paul Grilley ve Sarah Powers tarafından geliştirilerek yaygınlaştırılmıştır. Paul Grilley 1979 yılında hem yoga uygulamaya başlamış hem de anatomi üzerine eğitim almaya başlamıştır. Yoga pozları ile bağ dokunun ilgisi üzerine yaptığı çalışma ile “California Institute for Human Science”dan onursal PhD ödülü almıştır. Eğitmeni Paulie Zink ile beraber yoganın bu daha az agresif ve yavaş stiline çalışmıştır. Sarah Powers ise katıldığı bir yoga dersinde ısınmadan önce gelişmiş asana pozlarının yaptırılması sebebiyle sakatlanmış ve sonrasında geriye eğilmenin yapıldığı asana pozlarını yapamaz hale gelmiştir. Bunun üzerine T. K. V. Desikachar ve Gary Kraftsow rehberliğinde terapötik yoga öğrenmiştir. Yin Yoga’nın da yumuşak bir yoga stili olması sebebiyle sonrasında Paul Grilley ile beraber bu stilde çalışmıştır. 1987 itibariyle de eğitmenlik yapmaktadır.

Yin Yoga kaslardan ziyade bağ dokuya odaklanan bir yoga türüdür, pozlarda daha uzun süre kalarak uygulanır. Bu şekilde bağ doku nazikçe gerilerek iyileşir. Bu uygulama bedenin esnekliğini artırmaktadır. Duruşlarda uzun süre kalmaktan keyif alanlar, gergin bir bedene sahip olup bedeni esnetip rahatlatmak isteyenler için uygun bir stil olduğu söylenebilir.

16. Transandantal Meditasyon

Transandantal Meditasyon, Maharishi Mahesh Yogi tarafından geliştirilmiş bir mantra meditasyon tekniğidir. Maharishi Mahesh Yogi, Hindistan Himalayalar’ındaki spiritüel lider Swami Brahmananda Saraswati’nin mürididir ve öğretileri ile ilgili ondan ilham aldığını belirtmiştir. 1955 yılında Hindistan’da, 1958 yılında dünya turuna çıkarak Transandantal Meditasyon tekniğini tanıtmaya başlamıştır. 1960 sonu ve 70’li yılların başında Beatles ve Beach Boys gibi ünlü isimlerin spiritüel lideri olarak ün kazanır. 70’li yılların sonunda, uygulayıcılarına levitasyon ve dünya barışını sağlayacaklarını vadettiği TM-Sidhi programını başlatmıştır.

Transandantal Meditasyon, basit, çaba gerektirmeyen bir teknik olarak tanıtılmaktadır. Maharishi Mahesh Yogi, 2002’de yaptığı bir röportajda bu tekniği, “bir kişinin, yapmak istediği şeyi maksimum sonuç alacak şekilde daha iyi ve daha doğru şekilde yapmasının bir yolu” şeklinde tanımlamıştır.

17. Bikram Yoga

Bu yoga türü, Bikram Choudhury tarafından geliştirilmiştir. Bikram Choudhury, 1944 Kalküta, Hindistan doğumludur. 1969 yılında Hatha yoga pozlarını öğrenmeye başladığı bilinmektedir, ancak kendisi daha genç yaşlarda yogaya başladığını ve hatta “National India Yoga Championship”’i arka arkaya üç yıl kazandığını öne sürmüştür. Bikram Choudhury’in yoga eğitmeni Paramahansa Yogananda’nın en küçük kardeşi Bishnu Charan Ghosh’tur.

Bikram yoga, 26 asanadan oluşan bir setin ve bazı nefes egzersizlerinin, 40 santigrat derecede yapılması şeklinde uygulanır. Sıcaklığın yüksek olmasındaki amaç Hindistan’daki doğal ortamın benzerini oluşturmaktır.

18. Sahaja Yoga

Sahaja Yoga 1970 yılında Nirmala Srivastava tarafından keşfedilen bir yoga türüdür. Shri Mataji Nirmala Devi olarak da bilinen Nirmala Srivastava, Hindu bir abab ve Htistiyan bir annenin çocuğu olarak 1923 ‘te Hindistan’da dünyaya gelmiştir. Ailesi, İngiliz egemenliği altında olan Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır. Babası 14 ayrı dil bilen ünlü bir bilgindi. Annesiyse, Hindistan’da Matematik dalında Şeref Payesi kazanan ilk kadındı. Nirmala Srivastava çocukluğunu ailesiyle beraber geçirmiş, gençliğinde ise Mahatma Gandhi aşramında kalmıştır. 1970’lerde Hindistan’da bu stili öğretmeye başlamış, sonrasında eşiyle beraber Londra’ya taşınmış ve öğretisini burada yaymaya devam etmiş ve zamanla öğretisi Avrupa’ya yayılmıştır, 1980’lerin ortalarında ise Kuzey Amerika’ya ulaşmıştır. 1989 yılında ilk seyahatini Rusya ve Doğu Avrupa’ya yapmıştır. Eğitimlerinden para almamış ve verdiği eğitimin herkesin herhangi bir bedel ödemeden ulaşabileceği ve doğuştan kazanılan bir hak olduğunda ısrar etmiştir.

Sahaja Yoga, Kundalini uyanışıyla kendini gerçekleştirmeye dayanan özel bir meditasyon tekniğidir. Bu teknik, Hindu temelli mistik gelenekler, yerel adetler gibi uygulamalardan oluşur.

19. Restoratif Yoga

Bu yoga stilinin temeli aslında BKS Iyengar’ın uygulamalarına dayanmaktadır. BKS Iyengar’ın öğrencilerinden Judith Hanson Lasater, onun öğreti ve asana uygulamalarını yani Iyengar stilini temel alarak bu yoga türünü geliştirmiştir. Judith, 1947 doğumlu Amerikalı bir yoga eğitmenidir. Lisans eğitimini fiziksel terapi alanında almıştır. 1970’te Doğu-Batı psikolojisi üzerine doktorasını yaptığı sırada, eklem rahatsızlığı sebebiyle yoga yapmaya başlamış, hemen faydasını görmüş ve yoga sayesinde ağrılarından kurtulmuştur. Bir sene sonra yoga dersi aldığı yerde bir eğitmenin ayrılması sebebiyle kendisi yoga eğitmenliğine başlamış ve 1971’den bu yana eğitim vermeye devam etmiştir. Judith, San Francisko’daki Iyengar Yoga Institute ve Yoga Journal dergisi kurucuları arasında yer almaktadır.

Restoratif Yoga, bedenin rahatlaması ve dinlenmesi üzerine az sayıda asananın nefes teknikleri ile desteklenerek uzun sürelerle pozda kalınması şeklinde uygulanır. Şifa yogası olarak da bilinen bu meditatif yoga stili, sakatlanmış, stresli, hastalar, yumuşak bir egzersize ihtiyacı olanlar için uygun bir türdür. Vücudu pozlarda desteklemek, onun tamamıyla rahatlamasını sağlamak için yardımcı malzemeler (bloklar, battaniyeler, kemerler, minderler ve göz yastıkları) kullanılır. Restoratif yoga, bedeni dinlendirirken güçlendirmek, stresi azaltmak, iç organları, omurgayı ve iskelet sistemini yenilenmek amacıyla uygulanmaktadır. Pozlar çoğunlukla belirli problemler ile derin akılsal ve viseral (iç organsal) rahatlamaya yönelik olarak seçilmektedir.